Sosyal bilimler alanında giderek artan araştırmaların kaynağı olan ve aslında edebiyat, tarih, felsefe, siyaset, ekonomi, psikoloji ve sosyoloji gibi bilimsel alanların incelemesinde de yer alan göç olayının insanlık tarihinin varoluşuyla beraber varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. Temelde kendileri için daha iyi bir yaşam arayışı içinde olan birey veya toplulukların nüfus hareketi olan göçün çok farklı sebeplerle oluşabildiği bilinmektedir. Gelişen teknolojinin getirdiği iş imkânlarına ulaşmak, dini baskılardan kurtulmak, iç savaştan kaçmak, siyasi otoritelerin baskıcı politikalarından uzaklaşmak, doğal afetlerin yıkıcı etkilerinden dolayı doğup büyüdüğü yerden ayrılmaya mecbur olmak bu sebeplerden sadece bazılarını oluşturmaktadır.
Tarih boyunca yapılan göçlerin göç edilen yerdeki toplum ve yönetim mekanizmaları için kültürel, ekonomik, siyasal ve güvenlik sorunları oluşturabildiği bilinmektedir. Özellikle sanayinin geliştiği ve insan işgücünün önemli görüldüğü dönemdeki göçlerin ise; devletlerin kalkınmasında ve ekonomik refahla birlikte gelişmiş ülkeler seviyesine çıkılmasında etkili olduğu söylenebilir. Devletlerin kalkınmasında ve ekonomik refahla birlikte gelişmiş ülkeler seviyesine çıkılmasında etkili olduğu söylenebilir. Yaşanan göçlerin bazen de yeni yerlerin keşfedilmesinde, yeni buluşlar ve yeni bilimsel bulguların ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
