#smrgKİTABEVİ Bayburtlu Zihni - 2025
Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256246584
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Kenan Abdullahoğlu
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
270,00
Havale/EFT ile:
259,23
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199057635
443626
https://www.simurgkitabevi.com/bayburtlu-zihni-2025
Bayburtlu Zihni - 2025 #smrgKİTABEVİ
270.00
1946 ürünü bir Bayburtluyum.
80 yıla dayanan ömrün çocukluğunu yaramazlıkla, gençliğini spor tutkusuyla, kalan bölümünü yaşamın istediği koşulları yenmeye çalışmakla, hayatın her evresinde okuyarak ve son yıllarımı da öğrendiklerimi belki yararı olur düşüncesiyle süzgeçten geçirdikten sonra çevreme serperek geçirdim diyebilirim. Bu yaşam biçimini ve sürecini ara yerlerine eklediğim, Çoruh'umun dalga dalga vuran sazağıyla, papatyamın mütevazi ama doyulmaz kokusuyla, saksımda bir çiçek nazıyla büyüyüp uçan kumrularımla, kavak yapraklarımın rüzgarla yaptığı düetle, Soğanlı dağımın bitmek bilmez dumanıyla, yöremin nefes kesen karıyla, ayazıyla ve her tabakadan, her görüşten insanımı severek, belki sevilerek, bazen eğlenip gülerek, çokça acı çekerek,velhasılı kelâm herkes gibi bize biçilen ömrün çoğunu harcayarak geride bıraktım.
Son bir yılım ise bir büyük şairi, BAYBURTLU ZİHNİ'yi Bayburtlulara haddimi aşmadan anlatabilmek çabasıyla geçti.
Ben de onun gibi selamlarımı, sevgimi, saygımı bâd-ı sabâya yükleyip okuyucularıma gönderiyorum.
“Dilden selâmı yâre de dedim, demiş sabâ
Arz-ı merâmı yâre de dedim, demiş sabâ...”
Bayburtlu Zihni
“Zihni, edebiyat tarihimizin geçen asırda temayüz eden mühim bir şahsiyetidir. 19. asrın ilk nısfının birbirine girift olan muhtelif edebi cereyanları ile alakadardır. “Issız” kalan “otağ”ın ıstırabını terennüm eden koşmasının muhitimizde vaktile ika ettiği tesir düşünülecek olursa milli edebiyat cereyanının kuvvetlenmesinde inkarı gayri kabil bir rol oynadığı ileri sürülebilir. Her şeyin fevkinde o, tam manasile bir sanatkardır. Bayburt'un bu namdar şairinin gönlünde, sanatın renkli, yıldızlı semasından sızmış ışıklar ve damlamış katreler var.” - Ziyaeddin Fahri
80 yıla dayanan ömrün çocukluğunu yaramazlıkla, gençliğini spor tutkusuyla, kalan bölümünü yaşamın istediği koşulları yenmeye çalışmakla, hayatın her evresinde okuyarak ve son yıllarımı da öğrendiklerimi belki yararı olur düşüncesiyle süzgeçten geçirdikten sonra çevreme serperek geçirdim diyebilirim. Bu yaşam biçimini ve sürecini ara yerlerine eklediğim, Çoruh'umun dalga dalga vuran sazağıyla, papatyamın mütevazi ama doyulmaz kokusuyla, saksımda bir çiçek nazıyla büyüyüp uçan kumrularımla, kavak yapraklarımın rüzgarla yaptığı düetle, Soğanlı dağımın bitmek bilmez dumanıyla, yöremin nefes kesen karıyla, ayazıyla ve her tabakadan, her görüşten insanımı severek, belki sevilerek, bazen eğlenip gülerek, çokça acı çekerek,velhasılı kelâm herkes gibi bize biçilen ömrün çoğunu harcayarak geride bıraktım.
Son bir yılım ise bir büyük şairi, BAYBURTLU ZİHNİ'yi Bayburtlulara haddimi aşmadan anlatabilmek çabasıyla geçti.
Ben de onun gibi selamlarımı, sevgimi, saygımı bâd-ı sabâya yükleyip okuyucularıma gönderiyorum.
“Dilden selâmı yâre de dedim, demiş sabâ
Arz-ı merâmı yâre de dedim, demiş sabâ...”
Bayburtlu Zihni
“Zihni, edebiyat tarihimizin geçen asırda temayüz eden mühim bir şahsiyetidir. 19. asrın ilk nısfının birbirine girift olan muhtelif edebi cereyanları ile alakadardır. “Issız” kalan “otağ”ın ıstırabını terennüm eden koşmasının muhitimizde vaktile ika ettiği tesir düşünülecek olursa milli edebiyat cereyanının kuvvetlenmesinde inkarı gayri kabil bir rol oynadığı ileri sürülebilir. Her şeyin fevkinde o, tam manasile bir sanatkardır. Bayburt'un bu namdar şairinin gönlünde, sanatın renkli, yıldızlı semasından sızmış ışıklar ve damlamış katreler var.” - Ziyaeddin Fahri
1946 ürünü bir Bayburtluyum.
80 yıla dayanan ömrün çocukluğunu yaramazlıkla, gençliğini spor tutkusuyla, kalan bölümünü yaşamın istediği koşulları yenmeye çalışmakla, hayatın her evresinde okuyarak ve son yıllarımı da öğrendiklerimi belki yararı olur düşüncesiyle süzgeçten geçirdikten sonra çevreme serperek geçirdim diyebilirim. Bu yaşam biçimini ve sürecini ara yerlerine eklediğim, Çoruh'umun dalga dalga vuran sazağıyla, papatyamın mütevazi ama doyulmaz kokusuyla, saksımda bir çiçek nazıyla büyüyüp uçan kumrularımla, kavak yapraklarımın rüzgarla yaptığı düetle, Soğanlı dağımın bitmek bilmez dumanıyla, yöremin nefes kesen karıyla, ayazıyla ve her tabakadan, her görüşten insanımı severek, belki sevilerek, bazen eğlenip gülerek, çokça acı çekerek,velhasılı kelâm herkes gibi bize biçilen ömrün çoğunu harcayarak geride bıraktım.
Son bir yılım ise bir büyük şairi, BAYBURTLU ZİHNİ'yi Bayburtlulara haddimi aşmadan anlatabilmek çabasıyla geçti.
Ben de onun gibi selamlarımı, sevgimi, saygımı bâd-ı sabâya yükleyip okuyucularıma gönderiyorum.
“Dilden selâmı yâre de dedim, demiş sabâ
Arz-ı merâmı yâre de dedim, demiş sabâ...”
Bayburtlu Zihni
“Zihni, edebiyat tarihimizin geçen asırda temayüz eden mühim bir şahsiyetidir. 19. asrın ilk nısfının birbirine girift olan muhtelif edebi cereyanları ile alakadardır. “Issız” kalan “otağ”ın ıstırabını terennüm eden koşmasının muhitimizde vaktile ika ettiği tesir düşünülecek olursa milli edebiyat cereyanının kuvvetlenmesinde inkarı gayri kabil bir rol oynadığı ileri sürülebilir. Her şeyin fevkinde o, tam manasile bir sanatkardır. Bayburt'un bu namdar şairinin gönlünde, sanatın renkli, yıldızlı semasından sızmış ışıklar ve damlamış katreler var.” - Ziyaeddin Fahri
80 yıla dayanan ömrün çocukluğunu yaramazlıkla, gençliğini spor tutkusuyla, kalan bölümünü yaşamın istediği koşulları yenmeye çalışmakla, hayatın her evresinde okuyarak ve son yıllarımı da öğrendiklerimi belki yararı olur düşüncesiyle süzgeçten geçirdikten sonra çevreme serperek geçirdim diyebilirim. Bu yaşam biçimini ve sürecini ara yerlerine eklediğim, Çoruh'umun dalga dalga vuran sazağıyla, papatyamın mütevazi ama doyulmaz kokusuyla, saksımda bir çiçek nazıyla büyüyüp uçan kumrularımla, kavak yapraklarımın rüzgarla yaptığı düetle, Soğanlı dağımın bitmek bilmez dumanıyla, yöremin nefes kesen karıyla, ayazıyla ve her tabakadan, her görüşten insanımı severek, belki sevilerek, bazen eğlenip gülerek, çokça acı çekerek,velhasılı kelâm herkes gibi bize biçilen ömrün çoğunu harcayarak geride bıraktım.
Son bir yılım ise bir büyük şairi, BAYBURTLU ZİHNİ'yi Bayburtlulara haddimi aşmadan anlatabilmek çabasıyla geçti.
Ben de onun gibi selamlarımı, sevgimi, saygımı bâd-ı sabâya yükleyip okuyucularıma gönderiyorum.
“Dilden selâmı yâre de dedim, demiş sabâ
Arz-ı merâmı yâre de dedim, demiş sabâ...”
Bayburtlu Zihni
“Zihni, edebiyat tarihimizin geçen asırda temayüz eden mühim bir şahsiyetidir. 19. asrın ilk nısfının birbirine girift olan muhtelif edebi cereyanları ile alakadardır. “Issız” kalan “otağ”ın ıstırabını terennüm eden koşmasının muhitimizde vaktile ika ettiği tesir düşünülecek olursa milli edebiyat cereyanının kuvvetlenmesinde inkarı gayri kabil bir rol oynadığı ileri sürülebilir. Her şeyin fevkinde o, tam manasile bir sanatkardır. Bayburt'un bu namdar şairinin gönlünde, sanatın renkli, yıldızlı semasından sızmış ışıklar ve damlamış katreler var.” - Ziyaeddin Fahri
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
