#smrgKİTABEVİ Beklediğim Odalarda - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Öykü
ISBN-10:
6052654743
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199231539
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
324 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
112,50
Havale/EFT ile: 109,13
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199231539
618463
Beklediğim Odalarda -        2024
Beklediğim Odalarda - 2024 #smrgKİTABEVİ
112.50
Ödüllü oyuncu ve yazar Nilüfer Açıkalın'dan edebiyatının yirmi beşinci yılında yeni bir öykü kitabı: Beklediğim Odalarda.

Kırıkları yamayan, sabrı göğüsleyen, kendiyle bir barışık bir küskün, hep ayakta – her an tetikte... Açıkalın; kalemindeki esrikliği, kısa sürede adını ele veren tanıdıklığını ve çeşitlemeli mücadelelerini ustalıkla sunuyor yeni öykülerinde. “Düşme”nin de güzel olabileceğine, başka bir anne-babalığa, merhamete, ağlamaya ve beklemenin tahammül kıran duraklarına uğruyor; odalarda, pazarda, “biri”nin evinde – kendiliğinden ve kendine rağmen.

“Taşı toprağı tozu yaprağı otu börtüyü böceği halıyı iskemleyi insanı çocuğu hayvanı her birini sevdim elimden geldiğince. Ve inandım en önemlisi de bu. Hem de her şeye. Mesela en basitinden tüm yalanlara inandım. Vaktiyle çok perişandım ama kötü mü oldu derseniz hayır iyi ki inanmışım. İnanmadan yaşamaktansa kanarak yaşamışım. Yenik başlamak ya da baştan kaybetmiş olmak umurumda değil. Başlı başına bir başkaldırı bu ve büyük bir başlangıç. Mutsuzluklarımla alay ederek, -kendimi çok hafife aldığımdan- uçarak çıktım cehennemden ve yitirdim dengemi. Peki bulabilecek miyim dengemi? Hiç sanmıyorum. Peki bulmak istiyor muyum dengemi? Hiç sanmıyorum.”

Ödüllü oyuncu ve yazar Nilüfer Açıkalın'dan edebiyatının yirmi beşinci yılında yeni bir öykü kitabı: Beklediğim Odalarda.

Kırıkları yamayan, sabrı göğüsleyen, kendiyle bir barışık bir küskün, hep ayakta – her an tetikte... Açıkalın; kalemindeki esrikliği, kısa sürede adını ele veren tanıdıklığını ve çeşitlemeli mücadelelerini ustalıkla sunuyor yeni öykülerinde. “Düşme”nin de güzel olabileceğine, başka bir anne-babalığa, merhamete, ağlamaya ve beklemenin tahammül kıran duraklarına uğruyor; odalarda, pazarda, “biri”nin evinde – kendiliğinden ve kendine rağmen.

“Taşı toprağı tozu yaprağı otu börtüyü böceği halıyı iskemleyi insanı çocuğu hayvanı her birini sevdim elimden geldiğince. Ve inandım en önemlisi de bu. Hem de her şeye. Mesela en basitinden tüm yalanlara inandım. Vaktiyle çok perişandım ama kötü mü oldu derseniz hayır iyi ki inanmışım. İnanmadan yaşamaktansa kanarak yaşamışım. Yenik başlamak ya da baştan kaybetmiş olmak umurumda değil. Başlı başına bir başkaldırı bu ve büyük bir başlangıç. Mutsuzluklarımla alay ederek, -kendimi çok hafife aldığımdan- uçarak çıktım cehennemden ve yitirdim dengemi. Peki bulabilecek miyim dengemi? Hiç sanmıyorum. Peki bulmak istiyor muyum dengemi? Hiç sanmıyorum.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat