#smrgSAHAF Benim Adım Mayıs ( Öyküler ) - 1986

Kondisyon:
Çok İyi
Basıldığı Matbaa:
Gözlem Matbaacılık
Dizi Adı:
Felsefe - Sanat Dizisi
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199063795
Boyut:
12x18
Sayfa Sayısı:
172 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1986
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
30,40
Havale/EFT ile: 29,49
Stoktan teslim
1199063795
449732
Benim Adım Mayıs ( Öyküler ) -        1986
Benim Adım Mayıs ( Öyküler ) - 1986 #smrgSAHAF
30.40
Bıyıklarım terlediğinde heyecanlanmıştım. Üniversite sınavında,

İlk kez seviştiğimde

evlendiğimde

ve

oğlumun doğumunda da heyecanlandım.

Yaptığım hesaplara göre yirmidokuz yılda tam ondokuz büyük heyecan yaşamışım. Bu rakama bakıp beni donuk, duygusuz bir adam sanabilirsiniz.

Hayır, donuk bir adam değilim:

Sık sık futbol maçlarına gider, tuttuğum takım için boğazım yırtılana kadar bağırırım.

Güzel kızları zevkle seyreder, oğlumla ilgili düşler kurar, yazları karımın Yalova'daki ailesinin evinde bahçevanlık yapar, çiçeklerin sessiz dilini dinler, güneş batışını karımla izler, kayınbiraderimi tavlada yenmenin hazzını her keresinde yüksek sesle yaşar, pişmekte olan yemeğin mutlu müziğini koklar ve bu yüzden de kendimi donuk birisi alarak görmem.

İnsanın otuz yaşına kadar ondokuz kere heyecanlanmış olması onun kalın; duygusuz biri olduğunu göstermez.

Fakat şimdi yaşamakta olduğum heyecan öncekilerden çok farklı ve uzun süreli: üç hafta sonra otuz yaşıma gireceğim!

Nasıl birşey otuz yaş nasıl birşey artık ne çok genç, fakat ne de çok yaşlı olmamak? Bilmiyorum. Ama çok merak ediyorum... (Arka kapaktan)

Bıyıklarım terlediğinde heyecanlanmıştım. Üniversite sınavında,

İlk kez seviştiğimde

evlendiğimde

ve

oğlumun doğumunda da heyecanlandım.

Yaptığım hesaplara göre yirmidokuz yılda tam ondokuz büyük heyecan yaşamışım. Bu rakama bakıp beni donuk, duygusuz bir adam sanabilirsiniz.

Hayır, donuk bir adam değilim:

Sık sık futbol maçlarına gider, tuttuğum takım için boğazım yırtılana kadar bağırırım.

Güzel kızları zevkle seyreder, oğlumla ilgili düşler kurar, yazları karımın Yalova'daki ailesinin evinde bahçevanlık yapar, çiçeklerin sessiz dilini dinler, güneş batışını karımla izler, kayınbiraderimi tavlada yenmenin hazzını her keresinde yüksek sesle yaşar, pişmekte olan yemeğin mutlu müziğini koklar ve bu yüzden de kendimi donuk birisi alarak görmem.

İnsanın otuz yaşına kadar ondokuz kere heyecanlanmış olması onun kalın; duygusuz biri olduğunu göstermez.

Fakat şimdi yaşamakta olduğum heyecan öncekilerden çok farklı ve uzun süreli: üç hafta sonra otuz yaşıma gireceğim!

Nasıl birşey otuz yaş nasıl birşey artık ne çok genç, fakat ne de çok yaşlı olmamak? Bilmiyorum. Ama çok merak ediyorum... (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat