#smrgKİTABEVİ Benim Gençliğim - 2000
Nedenini bilmediği bir deney için gözleri bağlanmış, elinde bir demir çubukla salıverilmiş meçhul labirentin koridorlarına...
Bir kapı cennete açılıyor, diğeri cehenneme...
Seçtiğimiz yolun sonunda ateşin soluğu yüzümüze değdiğinde can havliyle geri dönüp, başka koridorlara sapıyor, cennetin sesine kulak kabartıyoruz. Biraz ilerlediğimizde cehennem alevleriyle karşılaşıyoruz yeniden...
Gözümüzdeki bağ öyle güçlü ki, ‘Bu yoldan geçmiştik', ‘Onu denemiştik', ‘Şurası çıkmaz sokaktı' diyemiyoruz. Labirentin patikaları bizim gibi yolunu arayan, daha önce gidip dönen, ateşe dokunup pişman olan insanlarla dolu, ama onlarla buluşamıyoruz. Bizi körleştiren bağı söküp atamıyoruz. Labirentin duvarlarını yıkıp kendi yolumuzu açamıyoruz. Bu çıkmazdan kurtulamıyoruz. Labirent, elimizdeki demir çubukları uğursuz bir mıknatısla çekerek bizi habire eski hatalarımızın koridoruna sokuyor.
Ders almıyoruz, öğrenmiyoruz.
Bağlı gözlerle her kuşakta bildik duvarlara dokunarak çıkış arayan yenik bir ordu gibi, cenneti düşleyerek, cehenneme koşuyoruz. (Arka Kapak)
Nedenini bilmediği bir deney için gözleri bağlanmış, elinde bir demir çubukla salıverilmiş meçhul labirentin koridorlarına...
Bir kapı cennete açılıyor, diğeri cehenneme...
Seçtiğimiz yolun sonunda ateşin soluğu yüzümüze değdiğinde can havliyle geri dönüp, başka koridorlara sapıyor, cennetin sesine kulak kabartıyoruz. Biraz ilerlediğimizde cehennem alevleriyle karşılaşıyoruz yeniden...
Gözümüzdeki bağ öyle güçlü ki, ‘Bu yoldan geçmiştik', ‘Onu denemiştik', ‘Şurası çıkmaz sokaktı' diyemiyoruz. Labirentin patikaları bizim gibi yolunu arayan, daha önce gidip dönen, ateşe dokunup pişman olan insanlarla dolu, ama onlarla buluşamıyoruz. Bizi körleştiren bağı söküp atamıyoruz. Labirentin duvarlarını yıkıp kendi yolumuzu açamıyoruz. Bu çıkmazdan kurtulamıyoruz. Labirent, elimizdeki demir çubukları uğursuz bir mıknatısla çekerek bizi habire eski hatalarımızın koridoruna sokuyor.
Ders almıyoruz, öğrenmiyoruz.
Bağlı gözlerle her kuşakta bildik duvarlara dokunarak çıkış arayan yenik bir ordu gibi, cenneti düşleyerek, cehenneme koşuyoruz. (Arka Kapak)