Hep bir ses duyulur sayfalardan; rüzgarın uğultusu, martı çığlıkları, bağrışmalar, küfürler, fabrika gürültüleri ya da silah sesleri. Çiçektepe'nin doğuşunun ve büyümesinin sesidir bu; anlatı da bu seslerin müzikal düzelemesidir bir bakıma. Sesin ağır bastığı bu roman, geleneksel seslerden yararlanarak bestelenmiş bir senfoniye benzer.
Bir yanıyla da mimarinin parodisidir. Berci Kristin Çöp Masalları, Bulabildikleri her şeyden kendilerine bir barınak yapmak isteyenlerin o şeyleri nasıl da kendilerinin kıldıkları, benzersiz bir mizah duygusuyla anlatılır: kara, iç burkucu, acıtıcı olduğu halde gülümseten..
İnsan, daima ilksel haliyle, başlangıcıyla kendini oluştururken vardır bu anlatı içinde. O yüzden mağara resimlerini andırır bu anlatı özelliği. O resimlerin yalın olduğu kadar sarp, plastik olduğu kadar da doğal estetiğine ulaşmış, bu özelliği modern edebiyatın ortamına çevirebilmiş bir yazarın başarısıdır. Yazarın kendisi ise asla belirmez bu metinlerde; uzakta, her şeye aynı mesafede, ama zaten tam da içinde bir yerdir hep..
Yunanca'dan Farsça'ya, Almanca'dan Hollandaca'ya kadar pek çok dille aktarılan Berci Kristin Çöp Masalları, çevrildiği her dilde büyük heyecanla karşılanmıştır.
Hep bir ses duyulur sayfalardan; rüzgarın uğultusu, martı çığlıkları, bağrışmalar, küfürler, fabrika gürültüleri ya da silah sesleri. Çiçektepe'nin doğuşunun ve büyümesinin sesidir bu; anlatı da bu seslerin müzikal düzelemesidir bir bakıma. Sesin ağır bastığı bu roman, geleneksel seslerden yararlanarak bestelenmiş bir senfoniye benzer.
Bir yanıyla da mimarinin parodisidir. Berci Kristin Çöp Masalları, Bulabildikleri her şeyden kendilerine bir barınak yapmak isteyenlerin o şeyleri nasıl da kendilerinin kıldıkları, benzersiz bir mizah duygusuyla anlatılır: kara, iç burkucu, acıtıcı olduğu halde gülümseten..
İnsan, daima ilksel haliyle, başlangıcıyla kendini oluştururken vardır bu anlatı içinde. O yüzden mağara resimlerini andırır bu anlatı özelliği. O resimlerin yalın olduğu kadar sarp, plastik olduğu kadar da doğal estetiğine ulaşmış, bu özelliği modern edebiyatın ortamına çevirebilmiş bir yazarın başarısıdır. Yazarın kendisi ise asla belirmez bu metinlerde; uzakta, her şeye aynı mesafede, ama zaten tam da içinde bir yerdir hep..
Yunanca'dan Farsça'ya, Almanca'dan Hollandaca'ya kadar pek çok dille aktarılan Berci Kristin Çöp Masalları, çevrildiği her dilde büyük heyecanla karşılanmıştır.