Hep bir ses duyulur sayfalardan; rüzgarın uğultusu, martı çığlıkları, bağrışmalar, küfürler, fabrika gürültüleri ya da silah sesleri. Çiçektepe'nin doğuşunun ve büyümesinin sesidir bu; anlatı da bu seslerin müzikal düzenlemesidir bir bakıma. Sesin ağır bastığı bu roman, geleneksel seslerden yararlanarak bestelenmiş bir senfoniye benzer.
Bir yanıyla da mimarinin parodisidir Berci Kristin Çöp Masalları. Bulabildikleri her şeyden kendilerine bir barınak yapmak isteyenlerin o şeyleri nasıl da kendilerinin kıldıkları, benzersiz bir mizah duygusuyla anlatılır: kara, iç burkucu, acıtıcı olduğu halde gülümseten... (Arka kapaktan)
Hep bir ses duyulur sayfalardan; rüzgarın uğultusu, martı çığlıkları, bağrışmalar, küfürler, fabrika gürültüleri ya da silah sesleri. Çiçektepe'nin doğuşunun ve büyümesinin sesidir bu; anlatı da bu seslerin müzikal düzenlemesidir bir bakıma. Sesin ağır bastığı bu roman, geleneksel seslerden yararlanarak bestelenmiş bir senfoniye benzer.
Bir yanıyla da mimarinin parodisidir Berci Kristin Çöp Masalları. Bulabildikleri her şeyden kendilerine bir barınak yapmak isteyenlerin o şeyleri nasıl da kendilerinin kıldıkları, benzersiz bir mizah duygusuyla anlatılır: kara, iç burkucu, acıtıcı olduğu halde gülümseten... (Arka kapaktan)