Selçuk mimarisinde yapı malzemesinin esasını tuğla teşkil ettiği halde, zengin taş ocakları yüzünden Bergama'da taş mimarisine yer verilmiş olmakla beraber tuğladan da istifade edilmiştir.
Ayni zamanda, tek kubbe inşasında, 4 köşeden yuvarlağa geçmek için, köşelerde, üst üste konan tuğla tabakalarından meydana getirilen istalaktitlerle de kubbeye istinat noktası sağlanmıştır.
Binaların çoğu, arasına tuğla karıştırılmış veya tuğla ile çevrilmiş taşlarla inşa edilmiş olup, duvarların dışı sıvasız bırakılmıştır. Böylece, hem yapının güzelliği sağlanmış hem de sıvaların dökülmesiyle meydana gelen masraflar önlenmiştir.
XVII. yüzyılda, biraz duraklamadan sonra XVIII. yüzyılın ortalarında, yeni hamlenin başladığını daha çok çeşmelerdeki kitabeler göstermektedir. Akar susuz kalan Bergama, bol denecek temiz Geyikli suyuna kavuşmuştur. Mezar taşları da, bu refahın varlığını isbat eder durumdadır.
XIX. Yüzyılın ilk yarısında ise, oldukça önemli bazı eserlerin vücut bulduğu anlaşılmaktadır. Bütün bunlar, imar ve tamir kitâbe-leriyle, inşa tarzından ve mezar taşlarındaki yazılardan belli olmaktadır.
Yıldırım Bayezit tarafından inşa ettirilen Ulucami'den başka bütün sosyal eserlerin, hayırsever Bergamalılar tarafından yaptırılmış olduğu iftiharla görülmektedir. (Önsözden
Selçuk mimarisinde yapı malzemesinin esasını tuğla teşkil ettiği halde, zengin taş ocakları yüzünden Bergama'da taş mimarisine yer verilmiş olmakla beraber tuğladan da istifade edilmiştir.
Ayni zamanda, tek kubbe inşasında, 4 köşeden yuvarlağa geçmek için, köşelerde, üst üste konan tuğla tabakalarından meydana getirilen istalaktitlerle de kubbeye istinat noktası sağlanmıştır.
Binaların çoğu, arasına tuğla karıştırılmış veya tuğla ile çevrilmiş taşlarla inşa edilmiş olup, duvarların dışı sıvasız bırakılmıştır. Böylece, hem yapının güzelliği sağlanmış hem de sıvaların dökülmesiyle meydana gelen masraflar önlenmiştir.
XVII. yüzyılda, biraz duraklamadan sonra XVIII. yüzyılın ortalarında, yeni hamlenin başladığını daha çok çeşmelerdeki kitabeler göstermektedir. Akar susuz kalan Bergama, bol denecek temiz Geyikli suyuna kavuşmuştur. Mezar taşları da, bu refahın varlığını isbat eder durumdadır.
XIX. Yüzyılın ilk yarısında ise, oldukça önemli bazı eserlerin vücut bulduğu anlaşılmaktadır. Bütün bunlar, imar ve tamir kitâbe-leriyle, inşa tarzından ve mezar taşlarındaki yazılardan belli olmaktadır.
Yıldırım Bayezit tarafından inşa ettirilen Ulucami'den başka bütün sosyal eserlerin, hayırsever Bergamalılar tarafından yaptırılmış olduğu iftiharla görülmektedir. (Önsözden