Bu çalışmanın amacı, öncelikle 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gittikçe yoğunlaşan ve KOMŞULARIMIZ'ca her şekilde yönetilen, her bakımdan desteklenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni çökertmeyi amaçlayan maddî ve manevi her türlü bölücü ve yozlaştırıcı çalışmalara karşı bir cevap vermek, Anadolu'nun ve Ortadoğu'nun büyük bir bölümünün Türklüğünü ispat etmektir. Başka bir deyimle bu çalışma, memleketimizi ve Türklüğümüzü korumak için eşit silahların kullanılmasıyla verilen bir savaşın başlangıcıdır. Özellikle Beş Nehir (Çoruh, Kür, Aras, Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyılan) boyunu, yani KUZEY-DOĞU VE GÜNEY-DOĞU ANADOLU'yu Anadolu'nun diğer yanlarından (Samsun-Adana çizgisinin Batı'sından) KOPARMAYI amaçlayan sistematik eylem ve terör hareketleri, yüzyıldan fazla bir zamandan beri sürdürülen klasik "DOĞU PROBLEMI"nin çağdaş uygulanmasından başka birşey değildir.
"İnsan hakları", Hürriyet", "Demokrasi", "Sosyal Gelişme", "Bağımsızlık", "Bağımsız bir dünya" ve benzeri adları taşıyan birçok irili ufaklı uluslararası veya ulusal kuruluşun üyesi devletlerin ve kişilerin de karıştıkları yeni "DOĞU PROBLEMI KAMPANYASI"nın temeli, "ORTADOĞU'YA SAHIP OLMAKTIR." Çünkü "ORTADOĞU'YA SAHİP OLAN DÜNYAYA SAHİP OLUR". Şimdiye kadar yapılan bütün sıcak ve soğuk savaşların esas amacı, hep Ortadoğu'yu ele geçirmek olmuştur. (Önsözden)
Bu çalışmanın amacı, öncelikle 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gittikçe yoğunlaşan ve KOMŞULARIMIZ'ca her şekilde yönetilen, her bakımdan desteklenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni çökertmeyi amaçlayan maddî ve manevi her türlü bölücü ve yozlaştırıcı çalışmalara karşı bir cevap vermek, Anadolu'nun ve Ortadoğu'nun büyük bir bölümünün Türklüğünü ispat etmektir. Başka bir deyimle bu çalışma, memleketimizi ve Türklüğümüzü korumak için eşit silahların kullanılmasıyla verilen bir savaşın başlangıcıdır. Özellikle Beş Nehir (Çoruh, Kür, Aras, Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyılan) boyunu, yani KUZEY-DOĞU VE GÜNEY-DOĞU ANADOLU'yu Anadolu'nun diğer yanlarından (Samsun-Adana çizgisinin Batı'sından) KOPARMAYI amaçlayan sistematik eylem ve terör hareketleri, yüzyıldan fazla bir zamandan beri sürdürülen klasik "DOĞU PROBLEMI"nin çağdaş uygulanmasından başka birşey değildir.
"İnsan hakları", Hürriyet", "Demokrasi", "Sosyal Gelişme", "Bağımsızlık", "Bağımsız bir dünya" ve benzeri adları taşıyan birçok irili ufaklı uluslararası veya ulusal kuruluşun üyesi devletlerin ve kişilerin de karıştıkları yeni "DOĞU PROBLEMI KAMPANYASI"nın temeli, "ORTADOĞU'YA SAHIP OLMAKTIR." Çünkü "ORTADOĞU'YA SAHİP OLAN DÜNYAYA SAHİP OLUR". Şimdiye kadar yapılan bütün sıcak ve soğuk savaşların esas amacı, hep Ortadoğu'yu ele geçirmek olmuştur. (Önsözden)