Beş Şehir, okuyucusunu hemen ele geçiren büyüsünü, yazarının üslûbundan, yaşadığı ânın içindeki geçmişi bir yekûn halinde hissedişinden, dünyayı sürekli ince bir tülün ardından seyrediyormuş gibi manzarayı bir çeşit rüyaya dönüştüren hususi bakışından alıyor.
Bu büyüye yakalanan okuyucular, kitapta atıfta bulunulan her hadiseyi, ismi geçen her şahsiyeti bildiklerini, her imayı anladıklarını farz ediyorlar. Hâlbuki Beş Şehir'e hakkıyla nüfuz edebilmek için çok zengin bir tarih, edebiyat, sanat kültürüne ihtiyaç vardır. Zengin edebî birikiminin yanı sıra, çok sayıda vakanüvis tarihi ve seyahatname okuyarak benzersiz bir tarih kültürü edinen Tanpınar, aynı zamanda resimden musikiye, mitolojiden evla menkıbelerine uzanan zengin bir atıflar dünyasına sahiptir. Başkasının elinde bir moloz yığınına dönüşebilecek bilgiler, onun eşsiz poetik duyarlığının imbiğinden geçerek harika bir terkibe dönüşür. Tanpınar'ın metinleri, sarıp sarmaladığı şehirlerin adeta uzvî parçaları hâline gelmiştir..
1940'lardan bu yana Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul hakkında farklı bir şeyler söylemek isteyenler, önce onlara Tanpınar'ın giydirdiği edebî zırhı delmek zorundadırlar.
Beş Şehir, okuyucusunu hemen ele geçiren büyüsünü, yazarının üslûbundan, yaşadığı ânın içindeki geçmişi bir yekûn halinde hissedişinden, dünyayı sürekli ince bir tülün ardından seyrediyormuş gibi manzarayı bir çeşit rüyaya dönüştüren hususi bakışından alıyor.
Bu büyüye yakalanan okuyucular, kitapta atıfta bulunulan her hadiseyi, ismi geçen her şahsiyeti bildiklerini, her imayı anladıklarını farz ediyorlar. Hâlbuki Beş Şehir'e hakkıyla nüfuz edebilmek için çok zengin bir tarih, edebiyat, sanat kültürüne ihtiyaç vardır. Zengin edebî birikiminin yanı sıra, çok sayıda vakanüvis tarihi ve seyahatname okuyarak benzersiz bir tarih kültürü edinen Tanpınar, aynı zamanda resimden musikiye, mitolojiden evla menkıbelerine uzanan zengin bir atıflar dünyasına sahiptir. Başkasının elinde bir moloz yığınına dönüşebilecek bilgiler, onun eşsiz poetik duyarlığının imbiğinden geçerek harika bir terkibe dönüşür. Tanpınar'ın metinleri, sarıp sarmaladığı şehirlerin adeta uzvî parçaları hâline gelmiştir..
1940'lardan bu yana Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul hakkında farklı bir şeyler söylemek isteyenler, önce onlara Tanpınar'ın giydirdiği edebî zırhı delmek zorundadırlar.