#smrgKİTABEVİ Bez Bebek - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Ana Basın Yayın
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786257027458
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199222224
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Şebnem Degni
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
84,50
Havale/EFT ile: 81,97
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199222224
608985
Bez Bebek -        2024
Bez Bebek - 2024 #smrgKİTABEVİ
84.50
İşte Ulusal Tiyatro'nun oyuncuları; o çok sevdiğin güçlü sesleri şimdi senin için kısık kısık çıkıyor. Çünkü hepsi biliyor ki, nasıl 1933'te genç bir gelin olarak yanına gittiysen, şimdi de aynı şekilde şeh­rin batı mezarlığında yatan kocanın yanına gidiyorsun. O da –tıpkı eskiden olduğu gibi– seni orada karşılayacak ve şöyle diyecek: “Bez Bebek, demek geldin ha?” O son anlarda, senin için kavraması çok zor olan şeyler­den kaçmaya çalışacaktım: şu hepimizin içinden geldiği ka­ranlık. Ya da tersi: içine doğru yürüdüğümüz karanlık.

Arnavutluk'un Cirokastra şehrinde, varsıl bir aile olan Dobiler'in kızı “Bez Bebek”, on yedi yaşındayken renkli ve cıvıl cıvıl baba evinden kasvetli Kadare konağına gelin gider. Gizli odaları, geçitleri, hatta zindanı olan bu üç yüz yıllık konağın ve oradaki yaşamın soğukluğu Bez Bebek'i zaman içinde “yiyip bitirmeye” başlar. Kayınvalidesinin ölümüyle biraz olsun rahatlayacakken, bu sefer de oğluyla, yani İsmail Kadare'yle yaşayacağı kuşak çatışması dert olur başına. Ait olduğu dünyanın ve dolayısıyla kendisinin yavaş yavaş geride kaldığını; âdeta kâğıttan, bezden yapılmışçasına hafifliği ve naifliğiyle bir gölge gibi geçip gittiğini fark eder.

Çağdaş Arnavut edebiyatının en büyük ismi kabul edilen İsmail Kadare'nin 1994'te kaybettiği annesine vefa borcunu ödediği romanı Bez Bebek, Şebnem Degni'nin çevirisiyle…
Zor bir sevginin büyüleyici bir anlatımı. - John Burnside
İşte Ulusal Tiyatro'nun oyuncuları; o çok sevdiğin güçlü sesleri şimdi senin için kısık kısık çıkıyor. Çünkü hepsi biliyor ki, nasıl 1933'te genç bir gelin olarak yanına gittiysen, şimdi de aynı şekilde şeh­rin batı mezarlığında yatan kocanın yanına gidiyorsun. O da –tıpkı eskiden olduğu gibi– seni orada karşılayacak ve şöyle diyecek: “Bez Bebek, demek geldin ha?” O son anlarda, senin için kavraması çok zor olan şeyler­den kaçmaya çalışacaktım: şu hepimizin içinden geldiği ka­ranlık. Ya da tersi: içine doğru yürüdüğümüz karanlık.

Arnavutluk'un Cirokastra şehrinde, varsıl bir aile olan Dobiler'in kızı “Bez Bebek”, on yedi yaşındayken renkli ve cıvıl cıvıl baba evinden kasvetli Kadare konağına gelin gider. Gizli odaları, geçitleri, hatta zindanı olan bu üç yüz yıllık konağın ve oradaki yaşamın soğukluğu Bez Bebek'i zaman içinde “yiyip bitirmeye” başlar. Kayınvalidesinin ölümüyle biraz olsun rahatlayacakken, bu sefer de oğluyla, yani İsmail Kadare'yle yaşayacağı kuşak çatışması dert olur başına. Ait olduğu dünyanın ve dolayısıyla kendisinin yavaş yavaş geride kaldığını; âdeta kâğıttan, bezden yapılmışçasına hafifliği ve naifliğiyle bir gölge gibi geçip gittiğini fark eder.

Çağdaş Arnavut edebiyatının en büyük ismi kabul edilen İsmail Kadare'nin 1994'te kaybettiği annesine vefa borcunu ödediği romanı Bez Bebek, Şebnem Degni'nin çevirisiyle…
Zor bir sevginin büyüleyici bir anlatımı. - John Burnside
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat