#smrgKİTABEVİ Bilgeliğin Yedi Sütunu - Tam Metin - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786256005167
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199224075
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
635
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Eylül Ece Özgiray
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
720,00
Havale/EFT ile: 698,40
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199224075
610207
Bilgeliğin Yedi Sütunu - Tam Metin -        2024
Bilgeliğin Yedi Sütunu - Tam Metin - 2024 #smrgKİTABEVİ
720.00
Arap cephesinde çalışırken hiçbir şeyi kabul etmemeye kararlıydım. Kurul, Araplara sonradan öz yönetim vaadi vererek bizimle birlikte savaşmaları için asker yetiştirdi. Araplar kuruluşlardan çok şahıslara önem verir. Beni Britanya Hükümetinin bir temsilcisi olarak gördüler ve bu vaatleri onaylamamı istediler. Bu komploya dahil olmak zorunda kaldım. Sözümün değeri ne olursa olsun onlara ödüllendirileceklerinin garantisini verdim. Ateş altında geçen iki yıllık ortaklığımızda hükümetimin de benim gibi samimi olduğunu düşünmeye alıştılar. Bu umutla birlikte harika işlere imza attılar ama ortaklığımızdan gurur duymak yerine kendimden utandım.

Savaşı kazandığımız an bu vaatlerin geçersiz olacağı en başından belliydi. Dürüst bir rehber olabilseydim onlara eve dönmelerini, böyle şeyler için hayatlarını riske atmamaları gerektiğini söylerdim ama Arapları ellerinde silahlarla, kendilerinden emin bir şekilde son zaferlerine doğru yönlendirirsem Büyük Güçler'e adil bir pazarlık yapılabileceği yönünde kendimi avutuyordum. Başka bir deyişle, irade ve güce sahip başka bir lider göremediğim için seferlerden sağ çıkacağımı ve sadece Türkleri savaş alanında değil, kendi ülkemi ve müttefiklerini de mecliste yenebileceğimi varsaydım. Bu küstahça bir varsayımdı. Başarılı olup olmadığım belli değil ama Arapları bilmeden, böyle bir tehlikeye sokmak için hiçbir iznimin olmadığı da açık. Doğu'daki ucuz ve tez gelen zaferimiz için Arap yardımının gerekli olduğuna ve kaybetmektense kazanıp sözümüzü tutmanın daha iyi olduğuna inanarak sahtekarlığı göze aldım.

Arap cephesinde çalışırken hiçbir şeyi kabul etmemeye kararlıydım. Kurul, Araplara sonradan öz yönetim vaadi vererek bizimle birlikte savaşmaları için asker yetiştirdi. Araplar kuruluşlardan çok şahıslara önem verir. Beni Britanya Hükümetinin bir temsilcisi olarak gördüler ve bu vaatleri onaylamamı istediler. Bu komploya dahil olmak zorunda kaldım. Sözümün değeri ne olursa olsun onlara ödüllendirileceklerinin garantisini verdim. Ateş altında geçen iki yıllık ortaklığımızda hükümetimin de benim gibi samimi olduğunu düşünmeye alıştılar. Bu umutla birlikte harika işlere imza attılar ama ortaklığımızdan gurur duymak yerine kendimden utandım.

Savaşı kazandığımız an bu vaatlerin geçersiz olacağı en başından belliydi. Dürüst bir rehber olabilseydim onlara eve dönmelerini, böyle şeyler için hayatlarını riske atmamaları gerektiğini söylerdim ama Arapları ellerinde silahlarla, kendilerinden emin bir şekilde son zaferlerine doğru yönlendirirsem Büyük Güçler'e adil bir pazarlık yapılabileceği yönünde kendimi avutuyordum. Başka bir deyişle, irade ve güce sahip başka bir lider göremediğim için seferlerden sağ çıkacağımı ve sadece Türkleri savaş alanında değil, kendi ülkemi ve müttefiklerini de mecliste yenebileceğimi varsaydım. Bu küstahça bir varsayımdı. Başarılı olup olmadığım belli değil ama Arapları bilmeden, böyle bir tehlikeye sokmak için hiçbir iznimin olmadığı da açık. Doğu'daki ucuz ve tez gelen zaferimiz için Arap yardımının gerekli olduğuna ve kaybetmektense kazanıp sözümüzü tutmanın daha iyi olduğuna inanarak sahtekarlığı göze aldım.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat