#smrgKİTABEVİ Bilim ve Felsefe Açısından Ruhsallık Bilgileri - 2006
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Mart Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
9752861946
Kargoya Teslim Süresi:
3&8
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
255
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
1199080324
466202
https://www.simurgkitabevi.com/bilim-ve-felsefe-acisindan-ruhsallik-bilgileri-2006
Bilim ve Felsefe Açısından Ruhsallık Bilgileri - 2006 #smrgKİTABEVİ
0.00
Afşar Timuçin ile birlikte ruhbilim alanında değerli araştırmalar yapan Cemal Dindar ve Yavuz Erten'in editörlüğünde Ruhbilim ile Felsefe arasındaki ilişki irdeleniyor.
"Ruhbilim alanında epeydir bir çatışkı yaşanıyor. Bu alanın kavramları neredeyse kahve sohbetlerine girmiş ve konuşma dilinin bir parçası olmuş durumda: Duygusal açmazlar yaşıyan insanlar artık "nevrotik", kılı kırk yaranlar "obsesif", kederli insanlar "depresif", sık gündeme gelen değerler karmaşası dolayısıyla toplumumuz "şizofren", şakanın dozu artmış sohbetlerde kahkahayı basanlar "manik"... tiryakilik terk edileli çok oldu, sigaranın, alkolün ve bilimum başkaca şeylerin artık "bağımlılığı" var vs... Kavramlar, konuşma diline ve ortakduyuya bu denli girmişken, ruhbilimin ve asıl, toplumun bu alandaki bilgiyle karşılaşmasının ana kanalı olan psikiyatrinin tutumu garip çelişkiler içeriyor. Son 20-30 yıl içinde bu alanda yeğin bir indirgemecilik yaşanıyor; ruhsallık ile ilgili zorlanmaların, rahatsızlıkların, hastalıkların biyolojik yanı üzerinde daha fazla duruluyor ve bu biyolojik belirleyiciliğin gücüyle, psikiyatristler, kimde, nerede bir ruhsal rahatsızlık keşfetseler akıllarına hemen bir ilaç adı geliyor, ruhbilimciler ise sıklıkla terapi uygulamalarında zorlanma yaşadıklarında "ilaçları" devreye sokuyorlar."(Tanıtımdan)
"Ruhbilim alanında epeydir bir çatışkı yaşanıyor. Bu alanın kavramları neredeyse kahve sohbetlerine girmiş ve konuşma dilinin bir parçası olmuş durumda: Duygusal açmazlar yaşıyan insanlar artık "nevrotik", kılı kırk yaranlar "obsesif", kederli insanlar "depresif", sık gündeme gelen değerler karmaşası dolayısıyla toplumumuz "şizofren", şakanın dozu artmış sohbetlerde kahkahayı basanlar "manik"... tiryakilik terk edileli çok oldu, sigaranın, alkolün ve bilimum başkaca şeylerin artık "bağımlılığı" var vs... Kavramlar, konuşma diline ve ortakduyuya bu denli girmişken, ruhbilimin ve asıl, toplumun bu alandaki bilgiyle karşılaşmasının ana kanalı olan psikiyatrinin tutumu garip çelişkiler içeriyor. Son 20-30 yıl içinde bu alanda yeğin bir indirgemecilik yaşanıyor; ruhsallık ile ilgili zorlanmaların, rahatsızlıkların, hastalıkların biyolojik yanı üzerinde daha fazla duruluyor ve bu biyolojik belirleyiciliğin gücüyle, psikiyatristler, kimde, nerede bir ruhsal rahatsızlık keşfetseler akıllarına hemen bir ilaç adı geliyor, ruhbilimciler ise sıklıkla terapi uygulamalarında zorlanma yaşadıklarında "ilaçları" devreye sokuyorlar."(Tanıtımdan)
Afşar Timuçin ile birlikte ruhbilim alanında değerli araştırmalar yapan Cemal Dindar ve Yavuz Erten'in editörlüğünde Ruhbilim ile Felsefe arasındaki ilişki irdeleniyor.
"Ruhbilim alanında epeydir bir çatışkı yaşanıyor. Bu alanın kavramları neredeyse kahve sohbetlerine girmiş ve konuşma dilinin bir parçası olmuş durumda: Duygusal açmazlar yaşıyan insanlar artık "nevrotik", kılı kırk yaranlar "obsesif", kederli insanlar "depresif", sık gündeme gelen değerler karmaşası dolayısıyla toplumumuz "şizofren", şakanın dozu artmış sohbetlerde kahkahayı basanlar "manik"... tiryakilik terk edileli çok oldu, sigaranın, alkolün ve bilimum başkaca şeylerin artık "bağımlılığı" var vs... Kavramlar, konuşma diline ve ortakduyuya bu denli girmişken, ruhbilimin ve asıl, toplumun bu alandaki bilgiyle karşılaşmasının ana kanalı olan psikiyatrinin tutumu garip çelişkiler içeriyor. Son 20-30 yıl içinde bu alanda yeğin bir indirgemecilik yaşanıyor; ruhsallık ile ilgili zorlanmaların, rahatsızlıkların, hastalıkların biyolojik yanı üzerinde daha fazla duruluyor ve bu biyolojik belirleyiciliğin gücüyle, psikiyatristler, kimde, nerede bir ruhsal rahatsızlık keşfetseler akıllarına hemen bir ilaç adı geliyor, ruhbilimciler ise sıklıkla terapi uygulamalarında zorlanma yaşadıklarında "ilaçları" devreye sokuyorlar."(Tanıtımdan)
"Ruhbilim alanında epeydir bir çatışkı yaşanıyor. Bu alanın kavramları neredeyse kahve sohbetlerine girmiş ve konuşma dilinin bir parçası olmuş durumda: Duygusal açmazlar yaşıyan insanlar artık "nevrotik", kılı kırk yaranlar "obsesif", kederli insanlar "depresif", sık gündeme gelen değerler karmaşası dolayısıyla toplumumuz "şizofren", şakanın dozu artmış sohbetlerde kahkahayı basanlar "manik"... tiryakilik terk edileli çok oldu, sigaranın, alkolün ve bilimum başkaca şeylerin artık "bağımlılığı" var vs... Kavramlar, konuşma diline ve ortakduyuya bu denli girmişken, ruhbilimin ve asıl, toplumun bu alandaki bilgiyle karşılaşmasının ana kanalı olan psikiyatrinin tutumu garip çelişkiler içeriyor. Son 20-30 yıl içinde bu alanda yeğin bir indirgemecilik yaşanıyor; ruhsallık ile ilgili zorlanmaların, rahatsızlıkların, hastalıkların biyolojik yanı üzerinde daha fazla duruluyor ve bu biyolojik belirleyiciliğin gücüyle, psikiyatristler, kimde, nerede bir ruhsal rahatsızlık keşfetseler akıllarına hemen bir ilaç adı geliyor, ruhbilimciler ise sıklıkla terapi uygulamalarında zorlanma yaşadıklarında "ilaçları" devreye sokuyorlar."(Tanıtımdan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.