“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem,
Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem!
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam,
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım,
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!”
Kimdi Mehmed Akif?.. Yaşadığı çağ ve ülkenin zorlukları nelerdi? O, büyük bir meşakkat, çile ve savaş ortamında nasıl bir hayat sürdü?.. Nelere, nasıl, niçin göğüs gerdi?.. Kimlerle, hangi şartlarda ve nasıl, neyin mücadelesini verdi?.. Oynadığı rol, taşıdığı “misyon” neydi?.. Ne yapmak istiyordu?.. Neden kolayı değil de zoru tercih etmişti?.. Neden uzlette karar kılıp bir köşeye çekilmemişti de din, vatan ve millet düşmanlarına karşı durup-dinlenmeden mücadele ediyor, cihad ediyordu?.. Daha da önemlisi Akif i “İstiklâl Marşı” ve “Safahat”ın şairi yapan; nasıl bir ta'lim ve terbiyeydi?..
O, hakkın, azmin, inancın, idealin; zulme, küfre, şirke, haksızlığa, riyakarlığa ve her türlü kötülüğe üstün gelmesi için İslam meşalesini tutuşturup yurdun dört bir yanına, hatta tüm dünyaya ışık tutmaya, Sırat-ı Müstakim'i öğretmeye azmetmiş inancı için; canını, malını, her şeyini ortaya koymuş büyük bir şahsiyet, zalimin hasmı, mazlumun dostu bir “İslâm Şâiri” bir fikir, çile ve dava adamıdır!..
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem,
Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem!
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam,
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım,
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!”
Kimdi Mehmed Akif?.. Yaşadığı çağ ve ülkenin zorlukları nelerdi? O, büyük bir meşakkat, çile ve savaş ortamında nasıl bir hayat sürdü?.. Nelere, nasıl, niçin göğüs gerdi?.. Kimlerle, hangi şartlarda ve nasıl, neyin mücadelesini verdi?.. Oynadığı rol, taşıdığı “misyon” neydi?.. Ne yapmak istiyordu?.. Neden kolayı değil de zoru tercih etmişti?.. Neden uzlette karar kılıp bir köşeye çekilmemişti de din, vatan ve millet düşmanlarına karşı durup-dinlenmeden mücadele ediyor, cihad ediyordu?.. Daha da önemlisi Akif i “İstiklâl Marşı” ve “Safahat”ın şairi yapan; nasıl bir ta'lim ve terbiyeydi?..
O, hakkın, azmin, inancın, idealin; zulme, küfre, şirke, haksızlığa, riyakarlığa ve her türlü kötülüğe üstün gelmesi için İslam meşalesini tutuşturup yurdun dört bir yanına, hatta tüm dünyaya ışık tutmaya, Sırat-ı Müstakim'i öğretmeye azmetmiş inancı için; canını, malını, her şeyini ortaya koymuş büyük bir şahsiyet, zalimin hasmı, mazlumun dostu bir “İslâm Şâiri” bir fikir, çile ve dava adamıdır!..