Ancak bu kitap yalnızca 1980'li yılların resmini çizmiyor. O dönemden bugüne kadar uzanan bir sürekliliği gözlerimizin önüne seriyor. Tuşalp, 2012 yılına kadar yaşanmış olan insan hakları ihlallerini, sayısal verilerle de destekleyerek, AKP döneminin, aslında 12 Eylül döneminin bir tür devamı olduğunu betimliyor.
Kitabı okurken yalnızca, 1980'li yılların insan hakları açısından ne denli karanlık olduğunu anlamış olmuyoruz. O yıllarda yaşanan ihlallerle bugün yaşanan ihlallerin birbirine ne kadar paralel olduğunu da görüyoruz. Zaman zaman kanıksandığını fark ettiğimiz hukuksuzlukların, başlı başına bir mücadele konusu olduğunu güçlü bir biçimde hissettiriyor Tuşalp. (Tanıtım Bülteninden)
Ancak bu kitap yalnızca 1980'li yılların resmini çizmiyor. O dönemden bugüne kadar uzanan bir sürekliliği gözlerimizin önüne seriyor. Tuşalp, 2012 yılına kadar yaşanmış olan insan hakları ihlallerini, sayısal verilerle de destekleyerek, AKP döneminin, aslında 12 Eylül döneminin bir tür devamı olduğunu betimliyor.
Kitabı okurken yalnızca, 1980'li yılların insan hakları açısından ne denli karanlık olduğunu anlamış olmuyoruz. O yıllarda yaşanan ihlallerle bugün yaşanan ihlallerin birbirine ne kadar paralel olduğunu da görüyoruz. Zaman zaman kanıksandığını fark ettiğimiz hukuksuzlukların, başlı başına bir mücadele konusu olduğunu güçlü bir biçimde hissettiriyor Tuşalp. (Tanıtım Bülteninden)