Ve Dolunay dağların tepelerine asılmış devasa bir projektör olarak yeryüzünü aydınlatıyordu.”
Atilla Keskin, kırk yıl önce on arkadaşıyla birlikte gittiği El Fetih dönüşünde, tutuklanıp konulduğu Diyarbakır Cezaevi'ni ve “bölge”yi kırk yıl sonra doğasıyla, insanıyla, bilinmeyen yönleri ve olaylarıyla, tanıklıklara dayanarak anlatıyor. Kırk yıl önce elleri kelepçeli zindanına tıkıldığı Diyarbakır, bu kez onu bağrına basıyor…
Ve Dolunay dağların tepelerine asılmış devasa bir projektör olarak yeryüzünü aydınlatıyordu.”
Atilla Keskin, kırk yıl önce on arkadaşıyla birlikte gittiği El Fetih dönüşünde, tutuklanıp konulduğu Diyarbakır Cezaevi'ni ve “bölge”yi kırk yıl sonra doğasıyla, insanıyla, bilinmeyen yönleri ve olaylarıyla, tanıklıklara dayanarak anlatıyor. Kırk yıl önce elleri kelepçeli zindanına tıkıldığı Diyarbakır, bu kez onu bağrına basıyor…