#smrgKİTABEVİ Bir Darbeci Subayın Anıları - 27 Mayıs Öncesi ve Sonrası - 2021

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789750817939
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Ergin Konuksever
Stok Kodu:
1199116398
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
256 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199116398
502116
Bir Darbeci Subayın Anıları - 27 Mayıs Öncesi ve Sonrası -        2021
Bir Darbeci Subayın Anıları - 27 Mayıs Öncesi ve Sonrası - 2021 #smrgKİTABEVİ
0.00
Bana göre 27 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde özel bir yere sahiptir. Her olayda olduğu gibi iyi ve kötü tarafları olacaktır. Saklamadan yazalım ve ancak o zaman tarihi yazanlar, doğruyu bulurlar.

"1960'tan sonra gelişen olaylar 22 Şubat, 21 Mayıs ve hatta bazı kişilerin iddiasına göre 12 Mart, 12 Eylül, yalnızca Aydemir'in kabahati olamaz. 27 Mayıs'tan sonra meydana gelen 22 Şubat ve 21 Mayıs olaylarında, komitenin kurulmasında yapılan hataların ve sonradan parçalanışının büyük etkisi vardır. Eğer genel eğilim olmasaydı, Silahlı Kuvvetler Birliği kurulur, başına Genelkurmay başkanı geçmez miydi?

Bu olayların kusurunu Aydemir'e yüklemek büyük yanlış olur. Ama şunu da söyleyeyim ki, merhum Aydemir bu hareketleri kendisinin yaptığını kabul etmek için canını verdi. Komite kendi yaptığı anayasayı kaldırmış ve kendi meşruiyetini kendi yıkmıştır. Bu olayların ordu safları arasında karışıklık yaratmaması imkânsızdı. Komite siyasi partilere teslim olmuş, kurucu meclisle pazarlık gücünü kaybetmişti. Bu durumda Komite'ye sahip çıkmak görevi Silahlı Kuvvetler Birliği'ne düşmüştü…

Bana göre 27 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde özel bir yere sahiptir. Her olayda olduğu gibi iyi ve kötü tarafları olacaktır. Saklamadan yazalım ve ancak o zaman tarihi yazanlar, doğruyu bulurlar.

"1960'tan sonra gelişen olaylar 22 Şubat, 21 Mayıs ve hatta bazı kişilerin iddiasına göre 12 Mart, 12 Eylül, yalnızca Aydemir'in kabahati olamaz. 27 Mayıs'tan sonra meydana gelen 22 Şubat ve 21 Mayıs olaylarında, komitenin kurulmasında yapılan hataların ve sonradan parçalanışının büyük etkisi vardır. Eğer genel eğilim olmasaydı, Silahlı Kuvvetler Birliği kurulur, başına Genelkurmay başkanı geçmez miydi?

Bu olayların kusurunu Aydemir'e yüklemek büyük yanlış olur. Ama şunu da söyleyeyim ki, merhum Aydemir bu hareketleri kendisinin yaptığını kabul etmek için canını verdi. Komite kendi yaptığı anayasayı kaldırmış ve kendi meşruiyetini kendi yıkmıştır. Bu olayların ordu safları arasında karışıklık yaratmaması imkânsızdı. Komite siyasi partilere teslim olmuş, kurucu meclisle pazarlık gücünü kaybetmişti. Bu durumda Komite'ye sahip çıkmak görevi Silahlı Kuvvetler Birliği'ne düşmüştü…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat