#smrgKİTABEVİ Bir Devlet İki Cumhuriyet -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Kayhan Matbaacılık
Dizi Adı:
Schola Dizisi 38
ISBN-10:
6053141761
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199104224
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
256 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
112,00
Havale/EFT ile: 108,64
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199104224
490013
Bir Devlet İki Cumhuriyet -
Bir Devlet İki Cumhuriyet - #smrgKİTABEVİ
112.00
Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal kuruluşuna ilişkin iki karşıt fikrin ve pratiğin birbiriyle mücadelesi içerisinde olduğunu vurgulayan bu kitap, özellikle 1920'den 1924'e kadar olan dönemi etraflıca incelemektedir. Cumhuriyet anayasalarını yapan kurucu meclis tutanaklarında ve Cumhuriyet'in korunmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarında net olarak gösterilen bu çatışmanın varlığı, Türkiye'nin gerçek anayasal sorunu olarak sunulmuştur:

“En kaba tanımıyla ‘egemenliğin kaynağının halkta olduğu siyasal form' olarak cumhuriyet, egemenlik kavramının evriminde bir kopuş yaratmıştır. Rousseau ve Sieyes'in düşünceleri ekseninde kopuş, egemenliğin ‘bir' olan monarktan ‘çok' olan halka geçişi sorunu olarak tanımlanabilir. Rousseau'dan kaynağını alan halkın temsil edilemez oluşu fikri, halk egemenliği üst kurgusunun ve egemenliğin doğrudan doğruya halk tarafından kullanılmasının; Sieyes'ten kaynağını alan ulusun ancak temsilcileri aracılığıyla konuşabileceği fikri ise ulus egemenliği kurgusunun ve egemenliğin temsilciler eliyle kullanılabileceğinin düşünsel dayanakları olmuştur.”

Türkiye'de Cumhuriyet'in iki karşıt kuruluşunu, halk egemenliği üst kurgusuna dayanan 1921 Anayasası ve ulus egemenliği kurgusuna dayanan 1924 Anayasası bağlamında inceleyen araştırma, 1924 anayasal düzeni içinde halka çizilen sınırların, 1961 ve 1982 Anayasalarında ulus egemenliği kurgusu içinde nasıl konsolide edildiğini ortaya koymaktadır.

Günümüzdeki Anayasa tartışmaları açısından önemli bir başvuru kaynağı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal kuruluşuna ilişkin iki karşıt fikrin ve pratiğin birbiriyle mücadelesi içerisinde olduğunu vurgulayan bu kitap, özellikle 1920'den 1924'e kadar olan dönemi etraflıca incelemektedir. Cumhuriyet anayasalarını yapan kurucu meclis tutanaklarında ve Cumhuriyet'in korunmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarında net olarak gösterilen bu çatışmanın varlığı, Türkiye'nin gerçek anayasal sorunu olarak sunulmuştur:

“En kaba tanımıyla ‘egemenliğin kaynağının halkta olduğu siyasal form' olarak cumhuriyet, egemenlik kavramının evriminde bir kopuş yaratmıştır. Rousseau ve Sieyes'in düşünceleri ekseninde kopuş, egemenliğin ‘bir' olan monarktan ‘çok' olan halka geçişi sorunu olarak tanımlanabilir. Rousseau'dan kaynağını alan halkın temsil edilemez oluşu fikri, halk egemenliği üst kurgusunun ve egemenliğin doğrudan doğruya halk tarafından kullanılmasının; Sieyes'ten kaynağını alan ulusun ancak temsilcileri aracılığıyla konuşabileceği fikri ise ulus egemenliği kurgusunun ve egemenliğin temsilciler eliyle kullanılabileceğinin düşünsel dayanakları olmuştur.”

Türkiye'de Cumhuriyet'in iki karşıt kuruluşunu, halk egemenliği üst kurgusuna dayanan 1921 Anayasası ve ulus egemenliği kurgusuna dayanan 1924 Anayasası bağlamında inceleyen araştırma, 1924 anayasal düzeni içinde halka çizilen sınırların, 1961 ve 1982 Anayasalarında ulus egemenliği kurgusu içinde nasıl konsolide edildiğini ortaya koymaktadır.

Günümüzdeki Anayasa tartışmaları açısından önemli bir başvuru kaynağı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat