#smrgKİTABEVİ Bir Milliyetçinin Gözünden Doğu Köyleri (1937-1938) - 2024
"Trabzon, Gümüşhane, Erzurum, Karaköse, Kars, Çoruh ve Rize illerinde 80215 kilometrelik bir alana yayılmış 200 çeşit köye yapılan bu ziyaretler, bize büyük bir toprak parçasının gerçek yüzünü ve ihtiyaçlarını daha net bir şekilde inceleme fırsatı verdi. Bu kitapçıkta yer alan yazılar, bu yorucu çalışmanın küçük bir ürünüdür.
Doğu köyünün bağrından kendi görüş ve sezgilerime göre seçip tahlil etmeye çalıştığım konuların, yüreği memleket heyecanıyla çarpan her aydın vatandaşı düşündürmesi gereken canlı gerçekler olduğuna inanıyorum. Gerçekleri süslemeden ve rötuşlamadan kaydettim.
Açıkça konuşmak, bir yarayı olduğu gibi açmak, kesinlikle tedaviye doğru atılan ilk güçlü adımdır...
Yazılarımda gördüğüm ve duyduğum gibi olmaya ve amacı gösterişe kurban etmemeye çalıştım. Zaman kısıtı nedeniyle gözlem ve görüşlerimi yöntemli bir sıraya tabi tutmadan sırayla kaydetmek zorunda kaldım. Aslında kitabı oluşturan yazıların önemli bir kısmı çeşitli tarihlerde gazete ve dergi sütunlarında yayımlanmıştı. Hepsini bir araya getirmeyi, dağınıklıktan kurtarmayı ve bir bütünlük içinde sunmayı daha yararlı buldum.
Köy gelişim ilkelerinin yerleşmeye başladığı bu zamanlarda, bir arazi parçasının özelliklerini ifade etmeye çalışan bu çizgiler çok az yardımcı olabilir.
Ülkeyi tanımak bir değer ise, onu tanıtmanın da bir görev olduğunu hemen kabul edebiliriz.
Bu görevi en küçük şekilde bile yerine getirebilirsem kendimi mutlu sayacağım.
Dr. Rükneddin Fethi
"Trabzon, Gümüşhane, Erzurum, Karaköse, Kars, Çoruh ve Rize illerinde 80215 kilometrelik bir alana yayılmış 200 çeşit köye yapılan bu ziyaretler, bize büyük bir toprak parçasının gerçek yüzünü ve ihtiyaçlarını daha net bir şekilde inceleme fırsatı verdi. Bu kitapçıkta yer alan yazılar, bu yorucu çalışmanın küçük bir ürünüdür.
Doğu köyünün bağrından kendi görüş ve sezgilerime göre seçip tahlil etmeye çalıştığım konuların, yüreği memleket heyecanıyla çarpan her aydın vatandaşı düşündürmesi gereken canlı gerçekler olduğuna inanıyorum. Gerçekleri süslemeden ve rötuşlamadan kaydettim.
Açıkça konuşmak, bir yarayı olduğu gibi açmak, kesinlikle tedaviye doğru atılan ilk güçlü adımdır...
Yazılarımda gördüğüm ve duyduğum gibi olmaya ve amacı gösterişe kurban etmemeye çalıştım. Zaman kısıtı nedeniyle gözlem ve görüşlerimi yöntemli bir sıraya tabi tutmadan sırayla kaydetmek zorunda kaldım. Aslında kitabı oluşturan yazıların önemli bir kısmı çeşitli tarihlerde gazete ve dergi sütunlarında yayımlanmıştı. Hepsini bir araya getirmeyi, dağınıklıktan kurtarmayı ve bir bütünlük içinde sunmayı daha yararlı buldum.
Köy gelişim ilkelerinin yerleşmeye başladığı bu zamanlarda, bir arazi parçasının özelliklerini ifade etmeye çalışan bu çizgiler çok az yardımcı olabilir.
Ülkeyi tanımak bir değer ise, onu tanıtmanın da bir görev olduğunu hemen kabul edebiliriz.
Bu görevi en küçük şekilde bile yerine getirebilirsem kendimi mutlu sayacağım.
Dr. Rükneddin Fethi