#smrgKİTABEVİ Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256663275
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
216
Basım Yeri:
İzmir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Arzu Taşçıoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
188,15
Havale/EFT ile:
182,51
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199233628
620560
https://www.simurgkitabevi.com/bir-misirli-ingilizce-bilmiyorsa-2024
Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa - 2024 #smrgKİTABEVİ
188.15
Çarpıcı bir üslup, incelikli bir politik yaklaşım ve gözü kara bir dürüstlük.” - Tess Gunty, The Guardian (İngiltere)
Noor Naga, Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa adlı bol ödüllü ilk romanında sarsıcı bir aşk hikâyesi üzerinden insan olmaya, anlam arayışına ve yabancılık hissiyle baş etmeye dair unutulmaz bir hikâye anlatıyor.
Batı'da yetişmiş, köklerinden kopmuş genç bir kadın, geçmişine ve kimliğine dair bir anlam arayışıyla Kahire'ye gelir. Orada, hayatın sert gerçeklikleri içinde var olmaya çalışan bir adamla tanışır. Ancak, bu karşılaşma, iki yabancının yollarının kesişmesinin ötesine geçerek aynı zamanda beklentilerle, toplumun baskılarıyla ve kişisel hayaletlerle hesaplaşma sürecinin de tetikleyicisi olur.
Naga'nın üslubu, çarpıcı imgeler ve keskin gözlemlerle örülü. Her kelime, öykünün parçalanmış dünyasını daha da belirgin kılan bir doku gibi işlenmiş. Geleneksel anlatı biçimlerini ustalıkla altüst ederek okuyucuyu anlatının içinde kaybolmaya davet eden Naga, iki farklı sesi, iki farklı perspektifi aynı metinde ustalıkla birleştirmeyi başarıyor. Bir tarafın geçmişinde Arap Baharı sırasında yaşananlar ve ardından gelen hayal kırıklığını, diğer taraftaysa woke kültürü ve siyaseten doğruluğun uç noktalarını okuyoruz. Bu iki sesin çatışması, yalnızca bireyler arasındaki gerilimi değil, aynı zamanda kültürel, tarihsel ve sınıfsal çatışmaların da yankısını taşıyor.
Kimlik dediğimiz şey, bir yerden diğerine taşınabilir mi?
Aidiyet, coğrafyaya mı, dile mi, yoksa başkalarının bizi nasıl gördüğüne mi bağlıdır?
Noor Naga, bu sorulara doğrudan bir yanıt vermek yerine, okuyucuyu anlatının içine çekerek onu yankılanan bir boşlukta bırakıyor. İki insanın iç dünyasında, diller, kimlikler ve arzular
Noor Naga, Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa adlı bol ödüllü ilk romanında sarsıcı bir aşk hikâyesi üzerinden insan olmaya, anlam arayışına ve yabancılık hissiyle baş etmeye dair unutulmaz bir hikâye anlatıyor.
Batı'da yetişmiş, köklerinden kopmuş genç bir kadın, geçmişine ve kimliğine dair bir anlam arayışıyla Kahire'ye gelir. Orada, hayatın sert gerçeklikleri içinde var olmaya çalışan bir adamla tanışır. Ancak, bu karşılaşma, iki yabancının yollarının kesişmesinin ötesine geçerek aynı zamanda beklentilerle, toplumun baskılarıyla ve kişisel hayaletlerle hesaplaşma sürecinin de tetikleyicisi olur.
Naga'nın üslubu, çarpıcı imgeler ve keskin gözlemlerle örülü. Her kelime, öykünün parçalanmış dünyasını daha da belirgin kılan bir doku gibi işlenmiş. Geleneksel anlatı biçimlerini ustalıkla altüst ederek okuyucuyu anlatının içinde kaybolmaya davet eden Naga, iki farklı sesi, iki farklı perspektifi aynı metinde ustalıkla birleştirmeyi başarıyor. Bir tarafın geçmişinde Arap Baharı sırasında yaşananlar ve ardından gelen hayal kırıklığını, diğer taraftaysa woke kültürü ve siyaseten doğruluğun uç noktalarını okuyoruz. Bu iki sesin çatışması, yalnızca bireyler arasındaki gerilimi değil, aynı zamanda kültürel, tarihsel ve sınıfsal çatışmaların da yankısını taşıyor.
Kimlik dediğimiz şey, bir yerden diğerine taşınabilir mi?
Aidiyet, coğrafyaya mı, dile mi, yoksa başkalarının bizi nasıl gördüğüne mi bağlıdır?
Noor Naga, bu sorulara doğrudan bir yanıt vermek yerine, okuyucuyu anlatının içine çekerek onu yankılanan bir boşlukta bırakıyor. İki insanın iç dünyasında, diller, kimlikler ve arzular
Çarpıcı bir üslup, incelikli bir politik yaklaşım ve gözü kara bir dürüstlük.” - Tess Gunty, The Guardian (İngiltere)
Noor Naga, Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa adlı bol ödüllü ilk romanında sarsıcı bir aşk hikâyesi üzerinden insan olmaya, anlam arayışına ve yabancılık hissiyle baş etmeye dair unutulmaz bir hikâye anlatıyor.
Batı'da yetişmiş, köklerinden kopmuş genç bir kadın, geçmişine ve kimliğine dair bir anlam arayışıyla Kahire'ye gelir. Orada, hayatın sert gerçeklikleri içinde var olmaya çalışan bir adamla tanışır. Ancak, bu karşılaşma, iki yabancının yollarının kesişmesinin ötesine geçerek aynı zamanda beklentilerle, toplumun baskılarıyla ve kişisel hayaletlerle hesaplaşma sürecinin de tetikleyicisi olur.
Naga'nın üslubu, çarpıcı imgeler ve keskin gözlemlerle örülü. Her kelime, öykünün parçalanmış dünyasını daha da belirgin kılan bir doku gibi işlenmiş. Geleneksel anlatı biçimlerini ustalıkla altüst ederek okuyucuyu anlatının içinde kaybolmaya davet eden Naga, iki farklı sesi, iki farklı perspektifi aynı metinde ustalıkla birleştirmeyi başarıyor. Bir tarafın geçmişinde Arap Baharı sırasında yaşananlar ve ardından gelen hayal kırıklığını, diğer taraftaysa woke kültürü ve siyaseten doğruluğun uç noktalarını okuyoruz. Bu iki sesin çatışması, yalnızca bireyler arasındaki gerilimi değil, aynı zamanda kültürel, tarihsel ve sınıfsal çatışmaların da yankısını taşıyor.
Kimlik dediğimiz şey, bir yerden diğerine taşınabilir mi?
Aidiyet, coğrafyaya mı, dile mi, yoksa başkalarının bizi nasıl gördüğüne mi bağlıdır?
Noor Naga, bu sorulara doğrudan bir yanıt vermek yerine, okuyucuyu anlatının içine çekerek onu yankılanan bir boşlukta bırakıyor. İki insanın iç dünyasında, diller, kimlikler ve arzular
Noor Naga, Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa adlı bol ödüllü ilk romanında sarsıcı bir aşk hikâyesi üzerinden insan olmaya, anlam arayışına ve yabancılık hissiyle baş etmeye dair unutulmaz bir hikâye anlatıyor.
Batı'da yetişmiş, köklerinden kopmuş genç bir kadın, geçmişine ve kimliğine dair bir anlam arayışıyla Kahire'ye gelir. Orada, hayatın sert gerçeklikleri içinde var olmaya çalışan bir adamla tanışır. Ancak, bu karşılaşma, iki yabancının yollarının kesişmesinin ötesine geçerek aynı zamanda beklentilerle, toplumun baskılarıyla ve kişisel hayaletlerle hesaplaşma sürecinin de tetikleyicisi olur.
Naga'nın üslubu, çarpıcı imgeler ve keskin gözlemlerle örülü. Her kelime, öykünün parçalanmış dünyasını daha da belirgin kılan bir doku gibi işlenmiş. Geleneksel anlatı biçimlerini ustalıkla altüst ederek okuyucuyu anlatının içinde kaybolmaya davet eden Naga, iki farklı sesi, iki farklı perspektifi aynı metinde ustalıkla birleştirmeyi başarıyor. Bir tarafın geçmişinde Arap Baharı sırasında yaşananlar ve ardından gelen hayal kırıklığını, diğer taraftaysa woke kültürü ve siyaseten doğruluğun uç noktalarını okuyoruz. Bu iki sesin çatışması, yalnızca bireyler arasındaki gerilimi değil, aynı zamanda kültürel, tarihsel ve sınıfsal çatışmaların da yankısını taşıyor.
Kimlik dediğimiz şey, bir yerden diğerine taşınabilir mi?
Aidiyet, coğrafyaya mı, dile mi, yoksa başkalarının bizi nasıl gördüğüne mi bağlıdır?
Noor Naga, bu sorulara doğrudan bir yanıt vermek yerine, okuyucuyu anlatının içine çekerek onu yankılanan bir boşlukta bırakıyor. İki insanın iç dünyasında, diller, kimlikler ve arzular
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.