#smrgKİTABEVİ Bir Ölünün Defteri - 2024
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259745336
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
120 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
157,50
Havale/EFT ile:
151,22
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199093318
479158

https://www.simurgkitabevi.com/bir-olunun-defteri-2024
Bir Ölünün Defteri - 2024 #smrgKİTABEVİ
157.50
— Bu sırrı hayatımın son gününe kadar saklamaya karar vermiştim… Bugün artık sıkletine tahammül edememekte olduğum bu hayatı terk etmek üzere bulunduğum için işte onu sana devdi edeceğim Hüsam!
Hastanın eli küçük bir yazıhanenin bir gözünü gösteriyordu.
— Orada bir siyah defter bulacaksın… Bugüne kadar hayatına pek vâkıf olduğunu zannettiğin bir hayatın esrarını bu defterde bulacaksın…
Zihninde ortaya çıkan karmaşayı yazıyla katarsisi mümkün kılan Vecdi'nin defterinde yazanlar, bir yönüyle, okuyucunun düşünce dünyasına, diğer yönüyle his âlemine nüfuz etmeyi başarır. Temel malzemesi dil olan sanat eserinin bu bütünlüklü yapısı sanatkârın kaleme aldığı metinden hareket etmekle beraber okuyucunun kendi sözcükleriyle oluşturduğu zihin dünyasında tamamlanır. Dolayısıyla Vecdi'nin katarsisi, okuyucunun alımladığı; Vecdi'nin dile getirdiği, okuyucunun talip olduğu ve deneyimlenmemiş bir aşk anlayışına dönüşür. Anlatılan yönüyle Halid Ziya Uşaklıgil'in ustalık eserlerinin müjdecisi olan bu eser bir devrin estetiğini olmasa da bir devrin katarsisini alımlamak açısından oldukça büyük bir önem arz etmektedir.
Beylerbeyi'nin kıyıya bakan yalılarından biri. Ekim ayının yağmurlu bir gecesi. Her taraf sessizlik içinde. Yalnız ince bir yağmurun rıhtımın taşlarına, pencerelerin camlarına vurmasından ileri gelen hayal okşayıcı gürültüsü hüküm sürüyor.
Hastanın eli küçük bir yazıhanenin bir gözünü gösteriyordu.
— Orada bir siyah defter bulacaksın… Bugüne kadar hayatına pek vâkıf olduğunu zannettiğin bir hayatın esrarını bu defterde bulacaksın…
Zihninde ortaya çıkan karmaşayı yazıyla katarsisi mümkün kılan Vecdi'nin defterinde yazanlar, bir yönüyle, okuyucunun düşünce dünyasına, diğer yönüyle his âlemine nüfuz etmeyi başarır. Temel malzemesi dil olan sanat eserinin bu bütünlüklü yapısı sanatkârın kaleme aldığı metinden hareket etmekle beraber okuyucunun kendi sözcükleriyle oluşturduğu zihin dünyasında tamamlanır. Dolayısıyla Vecdi'nin katarsisi, okuyucunun alımladığı; Vecdi'nin dile getirdiği, okuyucunun talip olduğu ve deneyimlenmemiş bir aşk anlayışına dönüşür. Anlatılan yönüyle Halid Ziya Uşaklıgil'in ustalık eserlerinin müjdecisi olan bu eser bir devrin estetiğini olmasa da bir devrin katarsisini alımlamak açısından oldukça büyük bir önem arz etmektedir.
Beylerbeyi'nin kıyıya bakan yalılarından biri. Ekim ayının yağmurlu bir gecesi. Her taraf sessizlik içinde. Yalnız ince bir yağmurun rıhtımın taşlarına, pencerelerin camlarına vurmasından ileri gelen hayal okşayıcı gürültüsü hüküm sürüyor.
Pencerenin kenarında gözleri; bu dokunaklı gecenin göz önünde çizdiği karanlık levhayı, denizin kara yüzü üzerinde yuvarlanan karanlık dalgasını, karşı kıyıda yağmurun düşmesiyle titreyen donuk ışıklarını dorlaştıktan sonra odanın ortasına doğru ilerledi.
— Bu sırrı hayatımın son gününe kadar saklamaya karar vermiştim… Bugün artık sıkletine tahammül edememekte olduğum bu hayatı terk etmek üzere bulunduğum için işte onu sana devdi edeceğim Hüsam!
Hastanın eli küçük bir yazıhanenin bir gözünü gösteriyordu.
— Orada bir siyah defter bulacaksın… Bugüne kadar hayatına pek vâkıf olduğunu zannettiğin bir hayatın esrarını bu defterde bulacaksın…
Zihninde ortaya çıkan karmaşayı yazıyla katarsisi mümkün kılan Vecdi'nin defterinde yazanlar, bir yönüyle, okuyucunun düşünce dünyasına, diğer yönüyle his âlemine nüfuz etmeyi başarır. Temel malzemesi dil olan sanat eserinin bu bütünlüklü yapısı sanatkârın kaleme aldığı metinden hareket etmekle beraber okuyucunun kendi sözcükleriyle oluşturduğu zihin dünyasında tamamlanır. Dolayısıyla Vecdi'nin katarsisi, okuyucunun alımladığı; Vecdi'nin dile getirdiği, okuyucunun talip olduğu ve deneyimlenmemiş bir aşk anlayışına dönüşür. Anlatılan yönüyle Halid Ziya Uşaklıgil'in ustalık eserlerinin müjdecisi olan bu eser bir devrin estetiğini olmasa da bir devrin katarsisini alımlamak açısından oldukça büyük bir önem arz etmektedir.
Beylerbeyi'nin kıyıya bakan yalılarından biri. Ekim ayının yağmurlu bir gecesi. Her taraf sessizlik içinde. Yalnız ince bir yağmurun rıhtımın taşlarına, pencerelerin camlarına vurmasından ileri gelen hayal okşayıcı gürültüsü hüküm sürüyor.
Hastanın eli küçük bir yazıhanenin bir gözünü gösteriyordu.
— Orada bir siyah defter bulacaksın… Bugüne kadar hayatına pek vâkıf olduğunu zannettiğin bir hayatın esrarını bu defterde bulacaksın…
Zihninde ortaya çıkan karmaşayı yazıyla katarsisi mümkün kılan Vecdi'nin defterinde yazanlar, bir yönüyle, okuyucunun düşünce dünyasına, diğer yönüyle his âlemine nüfuz etmeyi başarır. Temel malzemesi dil olan sanat eserinin bu bütünlüklü yapısı sanatkârın kaleme aldığı metinden hareket etmekle beraber okuyucunun kendi sözcükleriyle oluşturduğu zihin dünyasında tamamlanır. Dolayısıyla Vecdi'nin katarsisi, okuyucunun alımladığı; Vecdi'nin dile getirdiği, okuyucunun talip olduğu ve deneyimlenmemiş bir aşk anlayışına dönüşür. Anlatılan yönüyle Halid Ziya Uşaklıgil'in ustalık eserlerinin müjdecisi olan bu eser bir devrin estetiğini olmasa da bir devrin katarsisini alımlamak açısından oldukça büyük bir önem arz etmektedir.
Beylerbeyi'nin kıyıya bakan yalılarından biri. Ekim ayının yağmurlu bir gecesi. Her taraf sessizlik içinde. Yalnız ince bir yağmurun rıhtımın taşlarına, pencerelerin camlarına vurmasından ileri gelen hayal okşayıcı gürültüsü hüküm sürüyor.
Pencerenin kenarında gözleri; bu dokunaklı gecenin göz önünde çizdiği karanlık levhayı, denizin kara yüzü üzerinde yuvarlanan karanlık dalgasını, karşı kıyıda yağmurun düşmesiyle titreyen donuk ışıklarını dorlaştıktan sonra odanın ortasına doğru ilerledi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.