#smrgSAHAF Bir Profesörlük Öyküsü: Yargı Yolunda Geçen Yedi Yıl -

Stok Kodu:
1199097046
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
320 s.
Basım Yeri:
Mersin
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199097046
482855
Bir Profesörlük Öyküsü: Yargı Yolunda Geçen Yedi Yıl -
Bir Profesörlük Öyküsü: Yargı Yolunda Geçen Yedi Yıl - #smrgSAHAF
0.00
Başlangıç
Sunuş - 1
Sunuş - 2
Önsöz
Giriş
Uzun ince bir yol
Bahtiyar'lı günler
Yök-çiftlik üniversitesi savaşları, Rektörlük seçimleri Ve Siyah-beyaz yüzler...
Yüce Senato
Dava mı? Deva mı?
Yüksekokullar arasında dokunan mekikler...
Son

“Bugün üniversiteler o hale gelmiştir ki, eğer yaşanan yanlış, ilginç ve garip olaylara itiraz edecek bir öğretim üyesi ortaya çıkarsa, ona ‘haddi bildirilmek'tedir. Ülkemizin bugününü ve geleceğini hazırlaması gereken üniversitenin öğretim üyelerini ve öğrencilerini bu anlayışla yetiştirmesi, ülkemiz için en büyük tehdittir.”

“Ülkemizde profesör olmak için, her zaman, fazla bilimsel çalışma yapmaya ve hatta kitap yazmaya bile gerek yoktur. Eğer düzene uygun bir kafanız varsa, ‘dalkavukluk sanatı'nı iyi biliyorsanız, hele hele ‘ayak oyunları'nda ustaysanız en kısa yoldan profesör olabilirsiniz; ama bilim adamı olamazsınız.”

“...arkadaşlarına söyle, Prof. Dr. Cabbar Esrar'lı tek oy bile alsa, rektör o olacaktır. Boşuna macera aramasınlar!”

“Cumhurbaşkanı'na sunulan listede, dünya üniversite tarihinde pek eşi ve benzeri görülmeyecek bir dahiyane buluş (!) uygulanmıştı: Cabbar Esrarlı'nın dışında seçime katılan hiçbir adayın adı listede bildirilmemişti; bunun yerine, üniversite camiası tarafından hiç bilinmeyen iki isim eklenmişti.”

“Rektörün atanma biçimi, daha başta, olacakların habercisiydi.”

“Ülkede nice Ali Yılmazlar var. Kimi boyun eğiyor, kimi direniyor. Bu durumda İsmet İnönü'nün ünlü ‘Bir memlekette namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmazsa, o memleket için kurtuluş yoktur.' sözü aklına geliyor insanın.”

Başlangıç
Sunuş - 1
Sunuş - 2
Önsöz
Giriş
Uzun ince bir yol
Bahtiyar'lı günler
Yök-çiftlik üniversitesi savaşları, Rektörlük seçimleri Ve Siyah-beyaz yüzler...
Yüce Senato
Dava mı? Deva mı?
Yüksekokullar arasında dokunan mekikler...
Son

“Bugün üniversiteler o hale gelmiştir ki, eğer yaşanan yanlış, ilginç ve garip olaylara itiraz edecek bir öğretim üyesi ortaya çıkarsa, ona ‘haddi bildirilmek'tedir. Ülkemizin bugününü ve geleceğini hazırlaması gereken üniversitenin öğretim üyelerini ve öğrencilerini bu anlayışla yetiştirmesi, ülkemiz için en büyük tehdittir.”

“Ülkemizde profesör olmak için, her zaman, fazla bilimsel çalışma yapmaya ve hatta kitap yazmaya bile gerek yoktur. Eğer düzene uygun bir kafanız varsa, ‘dalkavukluk sanatı'nı iyi biliyorsanız, hele hele ‘ayak oyunları'nda ustaysanız en kısa yoldan profesör olabilirsiniz; ama bilim adamı olamazsınız.”

“...arkadaşlarına söyle, Prof. Dr. Cabbar Esrar'lı tek oy bile alsa, rektör o olacaktır. Boşuna macera aramasınlar!”

“Cumhurbaşkanı'na sunulan listede, dünya üniversite tarihinde pek eşi ve benzeri görülmeyecek bir dahiyane buluş (!) uygulanmıştı: Cabbar Esrarlı'nın dışında seçime katılan hiçbir adayın adı listede bildirilmemişti; bunun yerine, üniversite camiası tarafından hiç bilinmeyen iki isim eklenmişti.”

“Rektörün atanma biçimi, daha başta, olacakların habercisiydi.”

“Ülkede nice Ali Yılmazlar var. Kimi boyun eğiyor, kimi direniyor. Bu durumda İsmet İnönü'nün ünlü ‘Bir memlekette namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmazsa, o memleket için kurtuluş yoktur.' sözü aklına geliyor insanın.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat