#smrgKİTABEVİ Bir Varmış Bir Yokmuş - 2022
Editör:
Erinç Büyükaşık
Kondisyon:
Yeni
Kapak Görseli:
Züleyha Arslan
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Modern Klasikler
ISBN-10:
6057339034
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
186 s
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
109,20
Havale/EFT ile:
105,56
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199203857
590144
https://www.simurgkitabevi.com/bir-varmis-bir-yokmus-2022
Bir Varmış Bir Yokmuş - 2022 #smrgKİTABEVİ
109.20
Bir Varmış Bir Yokmuş, konusu açısından bile çarpıcı insan tabloları çizebilen , kahramanlarını konuştururken yöresel, coğrafyanın kültürel gerçekleri ışığında bir projeksiyon ortaya koyan bir tarihsel tanıklık adeta. Bir Varmış Bir Yokmuş' ta Sadri Ertem, bir rüya-masal atmosferi üzerinden Osmanlı'nın yıkılış sürecine çoğu kez bir kamera gerçekliğiyle bakmaya çalışmış, bu açıdan çoğu eleştirmen tarafından bir vakanüvis veya tarih yazıcısı üslubuyla da eleştirilmiştir.
Karakterlerin güçlü inşa edilmediği, olayların ve tarihsel süreçlerin roman kahramanlarına dönüştüğü bu anlatı- mın her ne kadar eksikleri ve kursusal zayıflıkları olsa da Tanzimat'tan başlayan sürecin Kurtuluş Savaşı'na kadar gelişimindeki sınıfsal ve toplumsal zemin yazar tarafından göz ardı edilmemiş, uluslararası sermayenin, tröstlerin, Osmanlı'daki bankerlerin güçsüz Osmanlı yönetimleri üzerindeki gücü bu geniş zaman çizelgesinde oldukça güçlü vurgulanabilmiştir bir şekilde. Abdül- mecit'ten, Abdülhamit'e, Mustafa Kemal'den Kurtuluş Savaşı tablolarına; diplomatlardan, çarlara, sanayi toplumlarının emperyal savaştaki konumlarına kadar birçok tarihsel kişiliğin ve olayların yer aldığı roman sahnelerinde dönemin dili, Osmanlı toplumunun kültürel ve siyasal panoramasını yansıtacak şekilde oldukça dengeli kullanılmıştır.
Bu coğrafyada dünden bugüne yaşanan, tanık olunan bir dizi tarihsel olay ve onun izdüşümlerini kavramak adına elinizdeki kitap yeniden keşfedilmesi ve okunması gereken bir kılavuz olarak da görülebilir.
Karakterlerin güçlü inşa edilmediği, olayların ve tarihsel süreçlerin roman kahramanlarına dönüştüğü bu anlatı- mın her ne kadar eksikleri ve kursusal zayıflıkları olsa da Tanzimat'tan başlayan sürecin Kurtuluş Savaşı'na kadar gelişimindeki sınıfsal ve toplumsal zemin yazar tarafından göz ardı edilmemiş, uluslararası sermayenin, tröstlerin, Osmanlı'daki bankerlerin güçsüz Osmanlı yönetimleri üzerindeki gücü bu geniş zaman çizelgesinde oldukça güçlü vurgulanabilmiştir bir şekilde. Abdül- mecit'ten, Abdülhamit'e, Mustafa Kemal'den Kurtuluş Savaşı tablolarına; diplomatlardan, çarlara, sanayi toplumlarının emperyal savaştaki konumlarına kadar birçok tarihsel kişiliğin ve olayların yer aldığı roman sahnelerinde dönemin dili, Osmanlı toplumunun kültürel ve siyasal panoramasını yansıtacak şekilde oldukça dengeli kullanılmıştır.
Bu coğrafyada dünden bugüne yaşanan, tanık olunan bir dizi tarihsel olay ve onun izdüşümlerini kavramak adına elinizdeki kitap yeniden keşfedilmesi ve okunması gereken bir kılavuz olarak da görülebilir.
Bir Varmış Bir Yokmuş, konusu açısından bile çarpıcı insan tabloları çizebilen , kahramanlarını konuştururken yöresel, coğrafyanın kültürel gerçekleri ışığında bir projeksiyon ortaya koyan bir tarihsel tanıklık adeta. Bir Varmış Bir Yokmuş' ta Sadri Ertem, bir rüya-masal atmosferi üzerinden Osmanlı'nın yıkılış sürecine çoğu kez bir kamera gerçekliğiyle bakmaya çalışmış, bu açıdan çoğu eleştirmen tarafından bir vakanüvis veya tarih yazıcısı üslubuyla da eleştirilmiştir.
Karakterlerin güçlü inşa edilmediği, olayların ve tarihsel süreçlerin roman kahramanlarına dönüştüğü bu anlatı- mın her ne kadar eksikleri ve kursusal zayıflıkları olsa da Tanzimat'tan başlayan sürecin Kurtuluş Savaşı'na kadar gelişimindeki sınıfsal ve toplumsal zemin yazar tarafından göz ardı edilmemiş, uluslararası sermayenin, tröstlerin, Osmanlı'daki bankerlerin güçsüz Osmanlı yönetimleri üzerindeki gücü bu geniş zaman çizelgesinde oldukça güçlü vurgulanabilmiştir bir şekilde. Abdül- mecit'ten, Abdülhamit'e, Mustafa Kemal'den Kurtuluş Savaşı tablolarına; diplomatlardan, çarlara, sanayi toplumlarının emperyal savaştaki konumlarına kadar birçok tarihsel kişiliğin ve olayların yer aldığı roman sahnelerinde dönemin dili, Osmanlı toplumunun kültürel ve siyasal panoramasını yansıtacak şekilde oldukça dengeli kullanılmıştır.
Bu coğrafyada dünden bugüne yaşanan, tanık olunan bir dizi tarihsel olay ve onun izdüşümlerini kavramak adına elinizdeki kitap yeniden keşfedilmesi ve okunması gereken bir kılavuz olarak da görülebilir.
Karakterlerin güçlü inşa edilmediği, olayların ve tarihsel süreçlerin roman kahramanlarına dönüştüğü bu anlatı- mın her ne kadar eksikleri ve kursusal zayıflıkları olsa da Tanzimat'tan başlayan sürecin Kurtuluş Savaşı'na kadar gelişimindeki sınıfsal ve toplumsal zemin yazar tarafından göz ardı edilmemiş, uluslararası sermayenin, tröstlerin, Osmanlı'daki bankerlerin güçsüz Osmanlı yönetimleri üzerindeki gücü bu geniş zaman çizelgesinde oldukça güçlü vurgulanabilmiştir bir şekilde. Abdül- mecit'ten, Abdülhamit'e, Mustafa Kemal'den Kurtuluş Savaşı tablolarına; diplomatlardan, çarlara, sanayi toplumlarının emperyal savaştaki konumlarına kadar birçok tarihsel kişiliğin ve olayların yer aldığı roman sahnelerinde dönemin dili, Osmanlı toplumunun kültürel ve siyasal panoramasını yansıtacak şekilde oldukça dengeli kullanılmıştır.
Bu coğrafyada dünden bugüne yaşanan, tanık olunan bir dizi tarihsel olay ve onun izdüşümlerini kavramak adına elinizdeki kitap yeniden keşfedilmesi ve okunması gereken bir kılavuz olarak da görülebilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.