Gelelim bu romanda “yazar” kisvesi altına saklanan ukala yazara... Olayları doğru dürüst, sırasıyla anlatacağına, bir oraya bir buraya atlayan, başkişilerinin gevezeliklerine uzun uzun yer verdikten sonra, tam gevezelikler heyecanlı olmaya başladığında söze dalan bir yazara pek çok okur, belki de haklı olarak “ukala” sıfatını yakıştırmıştır. Buna karşı yazarın tek savunması, burada anlatılanın alışılmış bir öykü olmadığıdır. Burada anlatılan ne bir aşk öyküsüdür ne de Nilgün'ün, Sinan'ın yaşamları... Aşkın öyküsünü anlatmak gibi belki de olasız bir çabanın içine girmiş olan yazar, Nilgün ile Sinan'ın yardımını istemiştir yalnızca. Yani onların aşkı iyi mi sonuçlanacak kötü mü, mutlu mu olacak mutsuz mu, bu kalpsiz ve duygusuz ve cinselliği belirsiz yazarın umurunda bile değil.
Gelelim bu romanda “yazar” kisvesi altına saklanan ukala yazara... Olayları doğru dürüst, sırasıyla anlatacağına, bir oraya bir buraya atlayan, başkişilerinin gevezeliklerine uzun uzun yer verdikten sonra, tam gevezelikler heyecanlı olmaya başladığında söze dalan bir yazara pek çok okur, belki de haklı olarak “ukala” sıfatını yakıştırmıştır. Buna karşı yazarın tek savunması, burada anlatılanın alışılmış bir öykü olmadığıdır. Burada anlatılan ne bir aşk öyküsüdür ne de Nilgün'ün, Sinan'ın yaşamları... Aşkın öyküsünü anlatmak gibi belki de olasız bir çabanın içine girmiş olan yazar, Nilgün ile Sinan'ın yardımını istemiştir yalnızca. Yani onların aşkı iyi mi sonuçlanacak kötü mü, mutlu mu olacak mutsuz mu, bu kalpsiz ve duygusuz ve cinselliği belirsiz yazarın umurunda bile değil.