#smrgKİTABEVİ Bizimdi O Masa : Deniz Kadındı Rüzgar Erkek - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
İnceleme
ISBN-10:
6257926621
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199234874
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
254
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
161,00
Havale/EFT ile: 156,17
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199234874
621823
Bizimdi O Masa : Deniz Kadındı Rüzgar Erkek -        2025
Bizimdi O Masa : Deniz Kadındı Rüzgar Erkek - 2025 #smrgKİTABEVİ
161.00
Fikret Özkurt, “Bizimdi O Masa”da yoksun, çaresiz ve yönsüz kalmış insanların yalın gerçekliğini ilmek ilmek örüyor…

“Cezam infaz olup, hapisten çıktığımın ertesi yılıydı…

Durakta müşteri bekliyorum. Kapı aralık. Motorun kaputuna yaslanmış hâldeyim. Radyo hafif açık.

Cızırtılı sesler kafamın içini oyuyor. Dalgınım her zamanki gibi. Çat diye arka kapı açıldı. Baktım bir bayan. Saçları omuzlarına dökülüyor ama peruk gibi duruyor. Gözünde iri, siyah güneş gözlükleri, kolunda çanta ve topuklu ayakkabılarıyla çok şık, asortik bir bayan.

Geçti, arka koltuğa oturdu. Girdim ben de içeri. Belli ki pahalısından, keskin bir parfüm doluştu içeriye. ‘Sırada mısınız?' falan, yok. Küstah biri olmasa bari, diyorum.

‘Buyurun hanımefendi,' dedim, ‘neresiydi?'

‘Güverteye çek!' dedi.

Kararlı ama kadife gibi bir sesti…

‘Ne güvertesi ya! Güverte de neresiymiş? Anlayamadım,' dedim. ‘Tarif edebilir misiniz?..'

‘Bilmiyor musun? Çınarlı Bahçe'deki güverte…' Bu ses…”

Fikret Özkurt, “Bizimdi O Masa”da yoksun, çaresiz ve yönsüz kalmış insanların yalın gerçekliğini ilmek ilmek örüyor…

“Cezam infaz olup, hapisten çıktığımın ertesi yılıydı…

Durakta müşteri bekliyorum. Kapı aralık. Motorun kaputuna yaslanmış hâldeyim. Radyo hafif açık.

Cızırtılı sesler kafamın içini oyuyor. Dalgınım her zamanki gibi. Çat diye arka kapı açıldı. Baktım bir bayan. Saçları omuzlarına dökülüyor ama peruk gibi duruyor. Gözünde iri, siyah güneş gözlükleri, kolunda çanta ve topuklu ayakkabılarıyla çok şık, asortik bir bayan.

Geçti, arka koltuğa oturdu. Girdim ben de içeri. Belli ki pahalısından, keskin bir parfüm doluştu içeriye. ‘Sırada mısınız?' falan, yok. Küstah biri olmasa bari, diyorum.

‘Buyurun hanımefendi,' dedim, ‘neresiydi?'

‘Güverteye çek!' dedi.

Kararlı ama kadife gibi bir sesti…

‘Ne güvertesi ya! Güverte de neresiymiş? Anlayamadım,' dedim. ‘Tarif edebilir misiniz?..'

‘Bilmiyor musun? Çınarlı Bahçe'deki güverte…' Bu ses…”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat