#smrgKİTABEVİ Bölgesel ve Küresel İlişkiler Bağlamında Erdoğan Dönemi Türk Dış Politikası - 2023
Türkiye, bölgede ve kürede özgül ağırlığı olan bir devlet olmasının yanı sıra kadim medeniyeti ile de üzerinde dikkatle durulması ve incelenmesi gereken bir ülkedir. Yaşadığı tarihsel tecrübe, sahip olduğu medeniyet kodları ve birikimiyle dünya siyasetine yön veren bir etki kapasitesine sahiptir. Bunun yanı sıra Türkiye, bulunduğu coğrafyanın jeopolitik özelliklerine bağlı olarak pek çok devletle etkileşime açık bir pozisyona sahiptir. Dolayısıyla Afrika'da, Avrupa'da, Asya'da, Orta Doğu'da ya da Körfez'de yaşanan herhangi bir gelişmenin Türkiye'ye etki etmeyecek bir hüviyete sahip olması ve Türkiye'nin de buna kayıtsız kalması olası değildir. Bu sebepten ötürü Türkiye'nin bölgesel ve küresel ilişkiler bağlamında yürütmüş olduğu dış politika önemlidir ve ayrıntılı bir şekilde ele alınmaya muhtaçtır. Özellikle 11 Eylül 2001 terör saldırıları ile birlikte değişen ve dönüşen küresel sistem, 2002 yılı ile birlikte iktidara gelen Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin dış politik hamlelerini, bölgesel ve küresel ilişkiler ekseninde ele almayı zaruri hâle getirmiştir.
Nitekim bu çalışma, 2002 yılında Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin iktidara geldiği zaman diliminden günümüze kadar uzanan süreci kapsamaktadır. Bu çerçevede Erdoğan dönemi Türk dış politikası, seçilen ülkeler ve bölgesel ilişkiler etrafında incelenerek iki ana eksen üzerinden dizayn edilmiştir. Küresel hegemon güç olan ABD ve Rusya, Asya'nın kilit ülkesi Çin, Türkiye'nin sınır komşusu olan İran ve Yunanistan'ın Türkiye ile ikili ilişkileri, Erdoğan döneminde izlenen dış politika üzerinden analiz edilmiştir. Diğer yandan Erdoğan dönemi Türkiye'sinin Avrupa Birliği ile olan ilişkisi; Orta Doğu, Körfez, Afrika ve Orta Asya'daki devletlerle kurduğu münasebetler de bölgesel düzeyde ayrı ayrı irdelenmiştir.
Ezcümle, on bölümden oluşan, bölgesel ve küresel ilişkiler bağlamında Erdoğan dönemi Türk dış politikasını irdeleyen bu çalışma, birbirinden kıymetli akademisyenlerin katkılarıyla vücut bulmuştur. Dolayısıyla bu kitap, bahsi geçen konulara ilgi duyan herkes için önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Türkiye, bölgede ve kürede özgül ağırlığı olan bir devlet olmasının yanı sıra kadim medeniyeti ile de üzerinde dikkatle durulması ve incelenmesi gereken bir ülkedir. Yaşadığı tarihsel tecrübe, sahip olduğu medeniyet kodları ve birikimiyle dünya siyasetine yön veren bir etki kapasitesine sahiptir. Bunun yanı sıra Türkiye, bulunduğu coğrafyanın jeopolitik özelliklerine bağlı olarak pek çok devletle etkileşime açık bir pozisyona sahiptir. Dolayısıyla Afrika'da, Avrupa'da, Asya'da, Orta Doğu'da ya da Körfez'de yaşanan herhangi bir gelişmenin Türkiye'ye etki etmeyecek bir hüviyete sahip olması ve Türkiye'nin de buna kayıtsız kalması olası değildir. Bu sebepten ötürü Türkiye'nin bölgesel ve küresel ilişkiler bağlamında yürütmüş olduğu dış politika önemlidir ve ayrıntılı bir şekilde ele alınmaya muhtaçtır. Özellikle 11 Eylül 2001 terör saldırıları ile birlikte değişen ve dönüşen küresel sistem, 2002 yılı ile birlikte iktidara gelen Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin dış politik hamlelerini, bölgesel ve küresel ilişkiler ekseninde ele almayı zaruri hâle getirmiştir.
Nitekim bu çalışma, 2002 yılında Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin iktidara geldiği zaman diliminden günümüze kadar uzanan süreci kapsamaktadır. Bu çerçevede Erdoğan dönemi Türk dış politikası, seçilen ülkeler ve bölgesel ilişkiler etrafında incelenerek iki ana eksen üzerinden dizayn edilmiştir. Küresel hegemon güç olan ABD ve Rusya, Asya'nın kilit ülkesi Çin, Türkiye'nin sınır komşusu olan İran ve Yunanistan'ın Türkiye ile ikili ilişkileri, Erdoğan döneminde izlenen dış politika üzerinden analiz edilmiştir. Diğer yandan Erdoğan dönemi Türkiye'sinin Avrupa Birliği ile olan ilişkisi; Orta Doğu, Körfez, Afrika ve Orta Asya'daki devletlerle kurduğu münasebetler de bölgesel düzeyde ayrı ayrı irdelenmiştir.
Ezcümle, on bölümden oluşan, bölgesel ve küresel ilişkiler bağlamında Erdoğan dönemi Türk dış politikasını irdeleyen bu çalışma, birbirinden kıymetli akademisyenlerin katkılarıyla vücut bulmuştur. Dolayısıyla bu kitap, bahsi geçen konulara ilgi duyan herkes için önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.