“Bölünmüş Bir Dünya, Bölünmüş Bir Sınıf” günümüz dünya sisteminin sıklıkla göz ardı edilen fakat oldukça önemli kimi yanlarının hayli düşündürücü bir analizi niteliğindedir. Eser, kapitalizmin ortaya çıkışının ve küresel ölçeğe yayılışının bir tarihçesini sunmanın yanı sıra, sermaye ihracı, eşitsiz değişim ve çevre ülkelerden elde edilen süper kârlar gibi kavramlar ekseninde sınıf olgusunu küresel bir çerçeveye oturtmaktadır. Dahası, “merkez” ile “çevre” ülkeler arasındaki eşitsiz iktisadî ve siyasal ilişkiler tespitinden hareketle gelişmiş sanayi ülkelerindeki ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve şovenizm gibi olguların kültürelden ziyade maddi bir temeli olduğunu vurgulamakta, tarihsel bir perspektiften hareketle, sömürgeci proje ile ırkçılık arasındaki kuvvetli bağları gözler önüne sermektedir.
Emperyalizmin dünyayı sarmalayışının, sanayileşmiş merkez ülkeler ile dünyanın geri kalanı arasındaki eşitsizliği var eden ve devamlı kılan ilişkilerin ve Batı ülkelerinde yükselişe geçen aşırı sağ dalganın geçmiş ve günümüzdeki temellerini merak edenler şüphesiz ki bu kitabı ilgi çekici bulacaklardır.
“Bölünmüş Bir Dünya, Bölünmüş Bir Sınıf” günümüz dünya sisteminin sıklıkla göz ardı edilen fakat oldukça önemli kimi yanlarının hayli düşündürücü bir analizi niteliğindedir. Eser, kapitalizmin ortaya çıkışının ve küresel ölçeğe yayılışının bir tarihçesini sunmanın yanı sıra, sermaye ihracı, eşitsiz değişim ve çevre ülkelerden elde edilen süper kârlar gibi kavramlar ekseninde sınıf olgusunu küresel bir çerçeveye oturtmaktadır. Dahası, “merkez” ile “çevre” ülkeler arasındaki eşitsiz iktisadî ve siyasal ilişkiler tespitinden hareketle gelişmiş sanayi ülkelerindeki ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve şovenizm gibi olguların kültürelden ziyade maddi bir temeli olduğunu vurgulamakta, tarihsel bir perspektiften hareketle, sömürgeci proje ile ırkçılık arasındaki kuvvetli bağları gözler önüne sermektedir.
Emperyalizmin dünyayı sarmalayışının, sanayileşmiş merkez ülkeler ile dünyanın geri kalanı arasındaki eşitsizliği var eden ve devamlı kılan ilişkilerin ve Batı ülkelerinde yükselişe geçen aşırı sağ dalganın geçmiş ve günümüzdeki temellerini merak edenler şüphesiz ki bu kitabı ilgi çekici bulacaklardır.