Umut Dağıstan ikinci romanı Boşluğun Sesi'nde sonu trajediyle biten bir çapkınlık macerası anlatıyor okura. Bunu, kadın ile erkek, aşk ile aldatma, yaşlılık ile gençlik, yaşam ile ölüm, yazı ile hayat arasındaki mesafenin sanılandan daha kısa olduğunu, her türlü olayın belki de sadece zihinde yaşandığını hissettiren incelikli bir üslupla başarıyor.
Eğlenceli, hüzünlü ve ritim duygusunu hiç kaybetmeyen bu bir günlük hikâyenin arka planında ise Cumhuriyet tarihinin ve bu tarihsel süreçte taşralı bir ailenin çok canlı bir tablosu çiziliyor. (Tanıtım Bülteninden)
Umut Dağıstan ikinci romanı Boşluğun Sesi'nde sonu trajediyle biten bir çapkınlık macerası anlatıyor okura. Bunu, kadın ile erkek, aşk ile aldatma, yaşlılık ile gençlik, yaşam ile ölüm, yazı ile hayat arasındaki mesafenin sanılandan daha kısa olduğunu, her türlü olayın belki de sadece zihinde yaşandığını hissettiren incelikli bir üslupla başarıyor.
Eğlenceli, hüzünlü ve ritim duygusunu hiç kaybetmeyen bu bir günlük hikâyenin arka planında ise Cumhuriyet tarihinin ve bu tarihsel süreçte taşralı bir ailenin çok canlı bir tablosu çiziliyor. (Tanıtım Bülteninden)