#smrgKİTABEVİ Boşnakların Türkiye'ye Göçleri: Yeniden Kurulan Hayatlar 1878-1934 -
Elbette ki, gidecekleri yer de Türk topraklarından başkası olamazdı. Bu çalışma, Boşnak göçlerinin sürekli ve acıklı boyutlarının yanı sıra, bireysel ve ailevî kaderlerinin unutulmaya yüz tutmuş dünyasına da ışık tutmaktadır. Nefret edilen ve tehlikeli şartlardan kaçıp ülkeye sığınmak, yâni göç etmek, mânen ve maddeten hayata tutunmak için verilmiş olan mücadelenin ancak birinci ve en zor olan adımıdır. Türkiye'ye geldikten sonra ise, yabancı bir ortamda, kendilerine ne kadar gibi bakılsa da, yerleşmek iş kurmak gibi adımlar olağanüstü gayret ve sabır gerektirmiştir. Bu araştırma, bu mücadelenin ayrıntılarını çarpıcı biçimde gözler önüne sermektedir. Modern dönemlerin göç ve göçmenlerin sosyolojisi, gerek göç edenler, gerekse göç alanlar açısından bir mekân değişiminin ötesinde, yaşanmış olan derin bir zihin darbesini de yansıtır. Fahriye Emgili, bu çalışmasında, Osmanlı Bosnası'nı inceledikten sonra, Avusturya-Macaristan işgâli döneminde ve Yugoslavya Devleti'nde, Boşnakların karşı karşıya kaldığı zulmü ve toplum mühendisliği çalışmalarının hedefi olarak yaşadıklarını ortaya koyarken, yanı sıra da, Boşnakların Türkiye'de yeniden kök salmaları hakkında fikir sahibi olmamıza imkân vermektedir. Bu kitabını Türk tarihi açısından olduğu kadar, Boşnakların tarihi bakımından da yeni bir ufuk açacağı kanaatindeyiz. (Tanıtım Bülteninden)
Elbette ki, gidecekleri yer de Türk topraklarından başkası olamazdı. Bu çalışma, Boşnak göçlerinin sürekli ve acıklı boyutlarının yanı sıra, bireysel ve ailevî kaderlerinin unutulmaya yüz tutmuş dünyasına da ışık tutmaktadır. Nefret edilen ve tehlikeli şartlardan kaçıp ülkeye sığınmak, yâni göç etmek, mânen ve maddeten hayata tutunmak için verilmiş olan mücadelenin ancak birinci ve en zor olan adımıdır. Türkiye'ye geldikten sonra ise, yabancı bir ortamda, kendilerine ne kadar gibi bakılsa da, yerleşmek iş kurmak gibi adımlar olağanüstü gayret ve sabır gerektirmiştir. Bu araştırma, bu mücadelenin ayrıntılarını çarpıcı biçimde gözler önüne sermektedir. Modern dönemlerin göç ve göçmenlerin sosyolojisi, gerek göç edenler, gerekse göç alanlar açısından bir mekân değişiminin ötesinde, yaşanmış olan derin bir zihin darbesini de yansıtır. Fahriye Emgili, bu çalışmasında, Osmanlı Bosnası'nı inceledikten sonra, Avusturya-Macaristan işgâli döneminde ve Yugoslavya Devleti'nde, Boşnakların karşı karşıya kaldığı zulmü ve toplum mühendisliği çalışmalarının hedefi olarak yaşadıklarını ortaya koyarken, yanı sıra da, Boşnakların Türkiye'de yeniden kök salmaları hakkında fikir sahibi olmamıza imkân vermektedir. Bu kitabını Türk tarihi açısından olduğu kadar, Boşnakların tarihi bakımından da yeni bir ufuk açacağı kanaatindeyiz. (Tanıtım Bülteninden)