#smrgKİTABEVİ Boşnakların Türkiye'ye Göçleri: Yeniden Kurulan Hayatlar 1878-1934 -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Başvuru İnceleme
ISBN-10:
9786055506902
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199142393
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
520 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
232,00
Havale/EFT ile: 225,04
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199142393
528564
Boşnakların Türkiye'ye Göçleri: Yeniden Kurulan Hayatlar 1878-1934 -
Boşnakların Türkiye'ye Göçleri: Yeniden Kurulan Hayatlar 1878-1934 - #smrgKİTABEVİ
232.00
Türkiye, 1683-1699 yılları arasındaki Osmanlı-Almanya savaşından sonra, birçok kavmin ve birçok insanın sığınağı ve vatanı olmuştur. Bu Türkiye, 1800'lerden sonra, kitleler hâlinde vatanlarından kaçmak mecburiyetinde bırakılan binlerce Boşnak'ın da yaralarını saran ve onlarca gerçek vatan olan bir ülke olabilmiştir. Özellikle Osmanlı-Rus savaşından sonra oluşturulan Berlin Kongresi'nin kararları uyarınca, Bosna ve Hersek'in Avusturya tarafından işgâli, büyük bir korku ve karmaşaya sebep olmuş ve insanlar asırlık ana yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlardır.

Elbette ki, gidecekleri yer de Türk topraklarından başkası olamazdı. Bu çalışma, Boşnak göçlerinin sürekli ve acıklı boyutlarının yanı sıra, bireysel ve ailevî kaderlerinin unutulmaya yüz tutmuş dünyasına da ışık tutmaktadır. Nefret edilen ve tehlikeli şartlardan kaçıp ülkeye sığınmak, yâni göç etmek, mânen ve maddeten hayata tutunmak için verilmiş olan mücadelenin ancak birinci ve en zor olan adımıdır. Türkiye'ye geldikten sonra ise, yabancı bir ortamda, kendilerine ne kadar gibi bakılsa da, yerleşmek iş kurmak gibi adımlar olağanüstü gayret ve sabır gerektirmiştir. Bu araştırma, bu mücadelenin ayrıntılarını çarpıcı biçimde gözler önüne sermektedir. Modern dönemlerin göç ve göçmenlerin sosyolojisi, gerek göç edenler, gerekse göç alanlar açısından bir mekân değişiminin ötesinde, yaşanmış olan derin bir zihin darbesini de yansıtır. Fahriye Emgili, bu çalışmasında, Osmanlı Bosnası'nı inceledikten sonra, Avusturya-Macaristan işgâli döneminde ve Yugoslavya Devleti'nde, Boşnakların karşı karşıya kaldığı zulmü ve toplum mühendisliği çalışmalarının hedefi olarak yaşadıklarını ortaya koyarken, yanı sıra da, Boşnakların Türkiye'de yeniden kök salmaları hakkında fikir sahibi olmamıza imkân vermektedir. Bu kitabını Türk tarihi açısından olduğu kadar, Boşnakların tarihi bakımından da yeni bir ufuk açacağı kanaatindeyiz. (Tanıtım Bülteninden)

Türkiye, 1683-1699 yılları arasındaki Osmanlı-Almanya savaşından sonra, birçok kavmin ve birçok insanın sığınağı ve vatanı olmuştur. Bu Türkiye, 1800'lerden sonra, kitleler hâlinde vatanlarından kaçmak mecburiyetinde bırakılan binlerce Boşnak'ın da yaralarını saran ve onlarca gerçek vatan olan bir ülke olabilmiştir. Özellikle Osmanlı-Rus savaşından sonra oluşturulan Berlin Kongresi'nin kararları uyarınca, Bosna ve Hersek'in Avusturya tarafından işgâli, büyük bir korku ve karmaşaya sebep olmuş ve insanlar asırlık ana yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlardır.

Elbette ki, gidecekleri yer de Türk topraklarından başkası olamazdı. Bu çalışma, Boşnak göçlerinin sürekli ve acıklı boyutlarının yanı sıra, bireysel ve ailevî kaderlerinin unutulmaya yüz tutmuş dünyasına da ışık tutmaktadır. Nefret edilen ve tehlikeli şartlardan kaçıp ülkeye sığınmak, yâni göç etmek, mânen ve maddeten hayata tutunmak için verilmiş olan mücadelenin ancak birinci ve en zor olan adımıdır. Türkiye'ye geldikten sonra ise, yabancı bir ortamda, kendilerine ne kadar gibi bakılsa da, yerleşmek iş kurmak gibi adımlar olağanüstü gayret ve sabır gerektirmiştir. Bu araştırma, bu mücadelenin ayrıntılarını çarpıcı biçimde gözler önüne sermektedir. Modern dönemlerin göç ve göçmenlerin sosyolojisi, gerek göç edenler, gerekse göç alanlar açısından bir mekân değişiminin ötesinde, yaşanmış olan derin bir zihin darbesini de yansıtır. Fahriye Emgili, bu çalışmasında, Osmanlı Bosnası'nı inceledikten sonra, Avusturya-Macaristan işgâli döneminde ve Yugoslavya Devleti'nde, Boşnakların karşı karşıya kaldığı zulmü ve toplum mühendisliği çalışmalarının hedefi olarak yaşadıklarını ortaya koyarken, yanı sıra da, Boşnakların Türkiye'de yeniden kök salmaları hakkında fikir sahibi olmamıza imkân vermektedir. Bu kitabını Türk tarihi açısından olduğu kadar, Boşnakların tarihi bakımından da yeni bir ufuk açacağı kanaatindeyiz. (Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat