#smrgKİTABEVİ Bozkırda Altmışaltı - 2024

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
ISBN-10:
9750515361
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199164099
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
10
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
106,50
Havale/EFT ile: 103,31
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199164099
550252
Bozkırda Altmışaltı -        2024
Bozkırda Altmışaltı - 2024 #smrgKİTABEVİ
106.50
Handan bakındı bakındı, ''Yumurta alayım,'' dedi. ''Ama az olsun. Taze olsun,'' dedi. “Nasıl olsa burayı öğrendim. Gelir taze taze alırım,” dedi.Sen gel tabii. Senin gelmediğin dükkânın ben anasını satarım. Sen gel tabii. Senin almadığın yumurtayı ben yere çalarım.
Sen gel tabii, ben tüm Yozgat'ı bırakır tüm malı sana saklarım sultanım, diyemedim. ''Her zaman,'' dedim. ''Her zaman bekleriz.''
Her işin ivilini civilini bilen esnaflar, Çamlığa çıkan, Yozgat'a yukarıdan bakan aşıklar, öpçe bebeler, sesi kılavlı, öyle ataşlı öyle delikanlı kopiller, iyi pişmiş gözlemeler...
Tina'nın çilleri var. Aziz Efendi ne kokuyor? Ayva, sobanın üstünde döne döne pişiyor.

Mahalleye Bursa'dan bir Mersedes geliyor, Piç Sevi nasıl da çalım atıyor, Refet Efendi nasıl da dertleniyor...
Lan Şahin, yazık değil mi Memnune'ye?
Yazık değil mi sana?
Mustafa Çiftci, şeker gibi iyimser hikâyeler anlatıyor taşradan, kıtlıktan...
Kara sakız, kendir, kına, kaya tuzu, iğde... “Vatandaş, ne isterse vereceksin, yok demeyeceksin.”Bozkırda Altmışaltı, gülerek memlekete bakıyor...
Allah için, Elif de kolay unutulmuyor işte...

Handan bakındı bakındı, ''Yumurta alayım,'' dedi. ''Ama az olsun. Taze olsun,'' dedi. “Nasıl olsa burayı öğrendim. Gelir taze taze alırım,” dedi.Sen gel tabii. Senin gelmediğin dükkânın ben anasını satarım. Sen gel tabii. Senin almadığın yumurtayı ben yere çalarım.
Sen gel tabii, ben tüm Yozgat'ı bırakır tüm malı sana saklarım sultanım, diyemedim. ''Her zaman,'' dedim. ''Her zaman bekleriz.''
Her işin ivilini civilini bilen esnaflar, Çamlığa çıkan, Yozgat'a yukarıdan bakan aşıklar, öpçe bebeler, sesi kılavlı, öyle ataşlı öyle delikanlı kopiller, iyi pişmiş gözlemeler...
Tina'nın çilleri var. Aziz Efendi ne kokuyor? Ayva, sobanın üstünde döne döne pişiyor.

Mahalleye Bursa'dan bir Mersedes geliyor, Piç Sevi nasıl da çalım atıyor, Refet Efendi nasıl da dertleniyor...
Lan Şahin, yazık değil mi Memnune'ye?
Yazık değil mi sana?
Mustafa Çiftci, şeker gibi iyimser hikâyeler anlatıyor taşradan, kıtlıktan...
Kara sakız, kendir, kına, kaya tuzu, iğde... “Vatandaş, ne isterse vereceksin, yok demeyeceksin.”Bozkırda Altmışaltı, gülerek memlekete bakıyor...
Allah için, Elif de kolay unutulmuyor işte...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat