Bu bozkırı dile getirmek, onun ruhuna ermek, derinliğine onu anlamak ve anlatmak lazımdı. Bunu ancak bir Bozkır çocuğu, o topraklarda bir turist gibi değil, basit bir köylü sonra da bir köy öğretmeni olarak çalışmış, ekmeğini çıkarmak için onun çorak toprağıyla pençeleşmiş bir sanatkar yazabilirdi. İşte Talip Apaydın'ın bu kitapta yaptığı da budur. bu eseri okuyup bitirdikten sonra ilk defa olarak bozkırımızın enginliklerinde gizli şiire eriştiğinizi duyacaksınız. (Arka kapaktan)
Bu bozkırı dile getirmek, onun ruhuna ermek, derinliğine onu anlamak ve anlatmak lazımdı. Bunu ancak bir Bozkır çocuğu, o topraklarda bir turist gibi değil, basit bir köylü sonra da bir köy öğretmeni olarak çalışmış, ekmeğini çıkarmak için onun çorak toprağıyla pençeleşmiş bir sanatkar yazabilirdi. İşte Talip Apaydın'ın bu kitapta yaptığı da budur. bu eseri okuyup bitirdikten sonra ilk defa olarak bozkırımızın enginliklerinde gizli şiire eriştiğinizi duyacaksınız. (Arka kapaktan)