#smrgKİTABEVİ Bu Kitabı Çalın -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Özal Basımevi
Dizi Adı:
Türk Yazarları
ISBN-10:
9789758440726
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199165906
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
189 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
8
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
164,50
Havale/EFT ile: 159,57
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199165906
552056
Bu Kitabı Çalın -
Bu Kitabı Çalın - #smrgKİTABEVİ
164.50
2001 Sait Faik Hikâye Armağanı

Kapağında Bu Kitabı Çalın yazan bir kitap gerçekten çalınırsa… Kayıp Eşyalar Bürosu'nda bulunan bir çantanın içinden Oğuz Atay'ın öyküleri çıkarsa… Yasak bir aşka balıklama dalan adam hayatını baştan kurmak için bir Hindistan Yolculuğu'na hazırlanırsa… Beyaz yakalı genç bir kadın Hızlı Düşünme Sanatı üzerine seminer veren guruyla hızlı bir aşk yaşarsa… Kimsenin kimseden haberdar olmadığı dev bir apartmanda içinde kimin yaşadığının sosyal bir sorun haline geldiği 54 Numara'nın Esrarı'nı çözmek için bilimsel yöntemler kullanılırsa… Temizlik takıntısı olan bir adam evinde porno film çekilmiş olduğunu fark ederse, yani Kötü Yola Düşen Ev olursa… Bir kurmaca karakter kendinin bilincine varıp da Yazarın Belleği'nde dolaşmaya başlarsa… Hasta Bir Konak'ın kiracısı kendini Edip Cansever'in mısralarının içinde bulursa… Birkaç Dolar İçin rüya deneylerine katılanlar uykularını yitirirse… Fantastik hikâyeler yazarak geçirdiği onca yıldan sonra artık uzun soluklu, gerçekçi bir şeyler yazmak isteyen bir yazar yazdığı hikayenin tutsağı olmuş bir adamın öyküsünü düşlerse… Kendi halinde bir adam kapıyı açtığında Sakla Beni diyerek içeri giren eski bir arkadaşının yaşamının gözeneklerine sızmasına engel olamazsa… Tüm bu yazılanları emekli bir istihbaratçı yapısökümüne uğratıp Yasadışı Öyküler olarak niteleyerek yazarına hesap sorarsa… Murat Gülsoy'un şaşırtıcı kurguları ve akıcı üslubu sizi çok iyi tanıdığınız ama yeni bir dünyaya götürüyor.

“Bellek denilen şey esrarlarla dolu bir garip lunapark işte. Bazı olaylar bize olduklarından daha büyük ya da daha küçük ya da daha renkli görünüyorlar. Hatta bazen hiç olmamış olayları, hatta insanları anımsadığımızı sanıyoruz. Belki de uydurduğumu ya da kurguladığımı sandığım öykülerin birçoğu gerçekte yaşayıp da unutmuş olduğum şeyler. Ya da tam tersi… Belki de her şey büyük bir anımsama ânından başka bir şey değil. Bunu kim bilebilir ki? Artık bana doğruları fısıldayan Serap olmadığına göre, ben bilemem.”

2001 Sait Faik Hikâye Armağanı

Kapağında Bu Kitabı Çalın yazan bir kitap gerçekten çalınırsa… Kayıp Eşyalar Bürosu'nda bulunan bir çantanın içinden Oğuz Atay'ın öyküleri çıkarsa… Yasak bir aşka balıklama dalan adam hayatını baştan kurmak için bir Hindistan Yolculuğu'na hazırlanırsa… Beyaz yakalı genç bir kadın Hızlı Düşünme Sanatı üzerine seminer veren guruyla hızlı bir aşk yaşarsa… Kimsenin kimseden haberdar olmadığı dev bir apartmanda içinde kimin yaşadığının sosyal bir sorun haline geldiği 54 Numara'nın Esrarı'nı çözmek için bilimsel yöntemler kullanılırsa… Temizlik takıntısı olan bir adam evinde porno film çekilmiş olduğunu fark ederse, yani Kötü Yola Düşen Ev olursa… Bir kurmaca karakter kendinin bilincine varıp da Yazarın Belleği'nde dolaşmaya başlarsa… Hasta Bir Konak'ın kiracısı kendini Edip Cansever'in mısralarının içinde bulursa… Birkaç Dolar İçin rüya deneylerine katılanlar uykularını yitirirse… Fantastik hikâyeler yazarak geçirdiği onca yıldan sonra artık uzun soluklu, gerçekçi bir şeyler yazmak isteyen bir yazar yazdığı hikayenin tutsağı olmuş bir adamın öyküsünü düşlerse… Kendi halinde bir adam kapıyı açtığında Sakla Beni diyerek içeri giren eski bir arkadaşının yaşamının gözeneklerine sızmasına engel olamazsa… Tüm bu yazılanları emekli bir istihbaratçı yapısökümüne uğratıp Yasadışı Öyküler olarak niteleyerek yazarına hesap sorarsa… Murat Gülsoy'un şaşırtıcı kurguları ve akıcı üslubu sizi çok iyi tanıdığınız ama yeni bir dünyaya götürüyor.

“Bellek denilen şey esrarlarla dolu bir garip lunapark işte. Bazı olaylar bize olduklarından daha büyük ya da daha küçük ya da daha renkli görünüyorlar. Hatta bazen hiç olmamış olayları, hatta insanları anımsadığımızı sanıyoruz. Belki de uydurduğumu ya da kurguladığımı sandığım öykülerin birçoğu gerçekte yaşayıp da unutmuş olduğum şeyler. Ya da tam tersi… Belki de her şey büyük bir anımsama ânından başka bir şey değil. Bunu kim bilebilir ki? Artık bana doğruları fısıldayan Serap olmadığına göre, ben bilemem.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat