#smrgKİTABEVİ Bulanık Adam - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Barış Matnaa
Dizi Adı:
Türk Edebiyatı
ISBN-10:
6053146766
Kargoya Teslim Süresi:
3&8
Hazırlayan:
Katkı:
Barış Özdemir
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
75,00
Havale/EFT ile:
72,75
Bu üründen 5 adet satın alınmıştır.
Stoktan teslim
1199219631
606278
https://www.simurgkitabevi.com/bulanik-adam-2023
Bulanık Adam - 2023 #smrgKİTABEVİ
75.00
Ve Oğul, bilesin ki şu zahiri dünyada yaşanan ruhun isteklerinin aslı değil, suretidir ve o suretin gerçek olduğuna kendini inandırmak için hayallerine öyle öyküler anlatır ki insanlık, öykülerin gerçekliğine kendini inandırdıkça ruhunun uzaklaştığını fark etmez ve ol fani nihayetinde körleşmiş gözlerle gördüğünü sandığı âlemle ruhunun yerine getiremediği talepleri arasın-da arafta kaldığı bir yaşam sürmeye mahkûm olur.
Seksen yaşına merdiven dayamış, tek arkadaşım dediği köpeği Mojo'yla birlikte yaşayan A, uykusuz kaldığı bir gecede tüm yaşamını yeniden yaşıyor. Zamanı geri sararak, artık yanında olmayanlara okumayacakları, göndermeyeceği mektuplar yazarak… Mektuplardaki kelimelerden doğan öyküde kendini anlattığını, Mojo'nun yaşam sevincinin, sevgisinin, anın farkında olmak olduğunu algılamadan…
Ahmet Erözenci, Bulanık Adam'da var olmak kavramını yazıyor. Duygularımız hissettiklerimiz mi, bize hissettirilenler mi? Zaman ne denli bizim kontrolümüzde? Ruhun bize hayal ettirdiği yaşam mı gerçek, sürdürdüğümüz yaşam mı? Sevgi içten hissedilen bir duygu mu, daha iyisini bulamadığımız için kimi durumlarda kullandığımız bir kelime mi? Yaşanmamışa özlem duyulabilir mi?
Bulanık Adam, okuru kendisiyle yüzleşmeye davet ediyor.
Seksen yaşına merdiven dayamış, tek arkadaşım dediği köpeği Mojo'yla birlikte yaşayan A, uykusuz kaldığı bir gecede tüm yaşamını yeniden yaşıyor. Zamanı geri sararak, artık yanında olmayanlara okumayacakları, göndermeyeceği mektuplar yazarak… Mektuplardaki kelimelerden doğan öyküde kendini anlattığını, Mojo'nun yaşam sevincinin, sevgisinin, anın farkında olmak olduğunu algılamadan…
Ahmet Erözenci, Bulanık Adam'da var olmak kavramını yazıyor. Duygularımız hissettiklerimiz mi, bize hissettirilenler mi? Zaman ne denli bizim kontrolümüzde? Ruhun bize hayal ettirdiği yaşam mı gerçek, sürdürdüğümüz yaşam mı? Sevgi içten hissedilen bir duygu mu, daha iyisini bulamadığımız için kimi durumlarda kullandığımız bir kelime mi? Yaşanmamışa özlem duyulabilir mi?
Bulanık Adam, okuru kendisiyle yüzleşmeye davet ediyor.
Ve Oğul, bilesin ki şu zahiri dünyada yaşanan ruhun isteklerinin aslı değil, suretidir ve o suretin gerçek olduğuna kendini inandırmak için hayallerine öyle öyküler anlatır ki insanlık, öykülerin gerçekliğine kendini inandırdıkça ruhunun uzaklaştığını fark etmez ve ol fani nihayetinde körleşmiş gözlerle gördüğünü sandığı âlemle ruhunun yerine getiremediği talepleri arasın-da arafta kaldığı bir yaşam sürmeye mahkûm olur.
Seksen yaşına merdiven dayamış, tek arkadaşım dediği köpeği Mojo'yla birlikte yaşayan A, uykusuz kaldığı bir gecede tüm yaşamını yeniden yaşıyor. Zamanı geri sararak, artık yanında olmayanlara okumayacakları, göndermeyeceği mektuplar yazarak… Mektuplardaki kelimelerden doğan öyküde kendini anlattığını, Mojo'nun yaşam sevincinin, sevgisinin, anın farkında olmak olduğunu algılamadan…
Ahmet Erözenci, Bulanık Adam'da var olmak kavramını yazıyor. Duygularımız hissettiklerimiz mi, bize hissettirilenler mi? Zaman ne denli bizim kontrolümüzde? Ruhun bize hayal ettirdiği yaşam mı gerçek, sürdürdüğümüz yaşam mı? Sevgi içten hissedilen bir duygu mu, daha iyisini bulamadığımız için kimi durumlarda kullandığımız bir kelime mi? Yaşanmamışa özlem duyulabilir mi?
Bulanık Adam, okuru kendisiyle yüzleşmeye davet ediyor.
Seksen yaşına merdiven dayamış, tek arkadaşım dediği köpeği Mojo'yla birlikte yaşayan A, uykusuz kaldığı bir gecede tüm yaşamını yeniden yaşıyor. Zamanı geri sararak, artık yanında olmayanlara okumayacakları, göndermeyeceği mektuplar yazarak… Mektuplardaki kelimelerden doğan öyküde kendini anlattığını, Mojo'nun yaşam sevincinin, sevgisinin, anın farkında olmak olduğunu algılamadan…
Ahmet Erözenci, Bulanık Adam'da var olmak kavramını yazıyor. Duygularımız hissettiklerimiz mi, bize hissettirilenler mi? Zaman ne denli bizim kontrolümüzde? Ruhun bize hayal ettirdiği yaşam mı gerçek, sürdürdüğümüz yaşam mı? Sevgi içten hissedilen bir duygu mu, daha iyisini bulamadığımız için kimi durumlarda kullandığımız bir kelime mi? Yaşanmamışa özlem duyulabilir mi?
Bulanık Adam, okuru kendisiyle yüzleşmeye davet ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.