#smrgKİTABEVİ Buralar Bıraktığın Gibi - 2024
Editör:
Neslihan Su Aydın
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786253690304
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
88,75
Havale/EFT ile:
86,09
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199223360
609732
https://www.simurgkitabevi.com/buralar-biraktigin-gibi-2024
Buralar Bıraktığın Gibi - 2024 #smrgKİTABEVİ
88.75
“Melih uyan, geldik...” diyor annem. Başımı kaldırıp camdan dışarıya bakıyorum. Palmiyelerin devasa yaprakları otoparkın üzerine dökülmüş. Az ileride –hemen solda– portakal ve şeftali bahçelerine giden patika görünüyor. Derken rüzgârın taşıdığı deniz kokusu geliyor burnuma. Tuz ve hayal. Hafiflik ve telaşsızlık. Tek katlı, memur işi barakaların arasından tıpkı eski ve güzel bir hatıranın içinden geçer gibi yürüyüp geçiyoruz. Böyle hissetmem sebepsiz değil elbet. Çünkü ilk defa burada âşık oldum ben. Ömrümde ilk kez sahici bir güzelliği keşfedip ona dokunamamanın acısını burada yaşadım. Ah Emekli Sandığı Tatil Kampı... Dile gelsen de anlatsan çocukluğumu, gençliğimi... Hoş bulduk! Bir satranç kulübündeki genç adam, tatil kampında, “o yaz” ansızın büyüyen bir memur çocuğu, birlikte olmaması gereken iki insan veya belgesel sevdalısı bir kafes ustası… Hiçbiride hiçbir yere ait değil. Hepsi de biraz sonra henüz söylenmemişleri söyleyecek gibi. Dışlanmışlık, tedirginlik, hayal kırıklığı... Murat Uğurlu, farklı sebeplerle aynı yalnızlığı yaşayanların öyküleriyle hepimizin bildiği hisleri sade ama keskin bir tarzla anlatıyor.
“Melih uyan, geldik...” diyor annem. Başımı kaldırıp camdan dışarıya bakıyorum. Palmiyelerin devasa yaprakları otoparkın üzerine dökülmüş. Az ileride –hemen solda– portakal ve şeftali bahçelerine giden patika görünüyor. Derken rüzgârın taşıdığı deniz kokusu geliyor burnuma. Tuz ve hayal. Hafiflik ve telaşsızlık. Tek katlı, memur işi barakaların arasından tıpkı eski ve güzel bir hatıranın içinden geçer gibi yürüyüp geçiyoruz. Böyle hissetmem sebepsiz değil elbet. Çünkü ilk defa burada âşık oldum ben. Ömrümde ilk kez sahici bir güzelliği keşfedip ona dokunamamanın acısını burada yaşadım. Ah Emekli Sandığı Tatil Kampı... Dile gelsen de anlatsan çocukluğumu, gençliğimi... Hoş bulduk! Bir satranç kulübündeki genç adam, tatil kampında, “o yaz” ansızın büyüyen bir memur çocuğu, birlikte olmaması gereken iki insan veya belgesel sevdalısı bir kafes ustası… Hiçbiride hiçbir yere ait değil. Hepsi de biraz sonra henüz söylenmemişleri söyleyecek gibi. Dışlanmışlık, tedirginlik, hayal kırıklığı... Murat Uğurlu, farklı sebeplerle aynı yalnızlığı yaşayanların öyküleriyle hepimizin bildiği hisleri sade ama keskin bir tarzla anlatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.