#smrgKİTABEVİ Burası Ulus Dediler - Büyümek İstedim 2 - 2022

Editör:
Çeviri editörü : Prof. Dr. Mustafa Bakkal
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9750409196
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199206791
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
336
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
230,75
Havale/EFT ile: 223,83
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199206791
593215
Burası Ulus Dediler - Büyümek İstedim 2 -        2022
Burası Ulus Dediler - Büyümek İstedim 2 - 2022 #smrgKİTABEVİ
230.75
Ali Balkız, Büyümek İstedim adlı ilk romanının devamı ancak ayrı bir roman olarak da okunabilecek olan Burası Ulus Dediler'de yine ele avuca sığmaz Gollik Ali'nin büyüme serüvenini şiirli bir dille anlatıyor. Bu kez okumak için şehre gelen Gollik Ali ortaokul öğrencisidir ve öğretmen olmak için engelleri, yaşam zorluklarını bir bir aşmaktadır, hem okur hem çalışır; bir yandan da dönemin siyasî-sosyal yapısını anlamaya çalışır. Ali Balkız büyümekte olan bir yeni yetmeyi karakter olarak romanın eksenine oturtmakla birlikte, 27 Mayıs 1960'ın hemen sonrasının atmosferini, zaman zaman mezhep farklılığının kutuplaştığı bir Anadolu şehrinde, yer yer günümüze de göndermeler yaparak ayrıntılarıyla betimliyor. Zamanı çoktu. Bugün iki mahalle dolaştı. Gide gide yolu o meydana çıktı. Kendi de şaşırdı. Bu meydana ben nereden geldim diye. Vakit neredeyse öğlene doğruydu. Heykelin gölgesine oturdu. Camekanını önüne koydu. Parasını vekalan simitlerini, tavuk sütlerini saymaya hesap yapmaya başladı. “Allah etmesin ben bu okulu bitirince hesapçı olacağım öyle mi" diye düşünse de; hesap tutmadı. Yeni baştan... Say say... “Arkadaş tutmuyor hesap, bir şey oldu.” dedi içinden. “Ne oldu? Bir şey işte ama ne...” Sabahtan bu yana girip çıktığı sokakları aklından bir daha bir daha geçirdi. Kime ne sattı ne aldı ne verdi bir daha bir daha bulamadı. “Galiba, ben bu camekan kolumda oraya buraya müşteri bakarken bir hırsız bu camekanın arkaya düşen kapağını açıp simitlerimi çalmış. Ben şimdi Mürşit Usta'ya nasıl hesap verecem... Zözöğ'e nasıl hesap verecem... Ula arkadaş... Buğdayı tavuğu malı davarı her bir şeyi günler boyu gece gündüz dışardadır köylünün. Kimse kimsenin bir şeyini çalmaz. Şehir demek ki başka... Türkücü boşuna mı diyor; Hadi gel köyümüze geri dönelim, Fadime'nin düğününde halay çekelim.”
Ali Balkız, Büyümek İstedim adlı ilk romanının devamı ancak ayrı bir roman olarak da okunabilecek olan Burası Ulus Dediler'de yine ele avuca sığmaz Gollik Ali'nin büyüme serüvenini şiirli bir dille anlatıyor. Bu kez okumak için şehre gelen Gollik Ali ortaokul öğrencisidir ve öğretmen olmak için engelleri, yaşam zorluklarını bir bir aşmaktadır, hem okur hem çalışır; bir yandan da dönemin siyasî-sosyal yapısını anlamaya çalışır. Ali Balkız büyümekte olan bir yeni yetmeyi karakter olarak romanın eksenine oturtmakla birlikte, 27 Mayıs 1960'ın hemen sonrasının atmosferini, zaman zaman mezhep farklılığının kutuplaştığı bir Anadolu şehrinde, yer yer günümüze de göndermeler yaparak ayrıntılarıyla betimliyor. Zamanı çoktu. Bugün iki mahalle dolaştı. Gide gide yolu o meydana çıktı. Kendi de şaşırdı. Bu meydana ben nereden geldim diye. Vakit neredeyse öğlene doğruydu. Heykelin gölgesine oturdu. Camekanını önüne koydu. Parasını vekalan simitlerini, tavuk sütlerini saymaya hesap yapmaya başladı. “Allah etmesin ben bu okulu bitirince hesapçı olacağım öyle mi" diye düşünse de; hesap tutmadı. Yeni baştan... Say say... “Arkadaş tutmuyor hesap, bir şey oldu.” dedi içinden. “Ne oldu? Bir şey işte ama ne...” Sabahtan bu yana girip çıktığı sokakları aklından bir daha bir daha geçirdi. Kime ne sattı ne aldı ne verdi bir daha bir daha bulamadı. “Galiba, ben bu camekan kolumda oraya buraya müşteri bakarken bir hırsız bu camekanın arkaya düşen kapağını açıp simitlerimi çalmış. Ben şimdi Mürşit Usta'ya nasıl hesap verecem... Zözöğ'e nasıl hesap verecem... Ula arkadaş... Buğdayı tavuğu malı davarı her bir şeyi günler boyu gece gündüz dışardadır köylünün. Kimse kimsenin bir şeyini çalmaz. Şehir demek ki başka... Türkücü boşuna mı diyor; Hadi gel köyümüze geri dönelim, Fadime'nin düğününde halay çekelim.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat