^#smrgSAHAF Bursa Anadolu Arabaları Müzesi - 2002

Bursa'da eski günlerde, hemen herkesin, bir at arabasına bakarak, onun dereyi mı geçeceğini, tarlada mı dolaşacağı, ya da çamurlu arazide mi gideceğini bir bakışta anladığına inanırım. Kimbilir kaç kuşak öncesinden bu yana Bursa'dakı ustaların damarlarında araba tasarımı dolaşmış olmalıydı.

En eski kuşak, "tecrübe", orta kuşak "güç", yem kuşak ise "yenilik" demektir. İşte bu üçü bir arada, uyumlu olarak bulunursa, orada bir "gelenek bütünlüğü" vardır. Bu açıdan Bursa, geçmişteki bilgi ve deneyleri, sürekliliğini sağlayarak geliştiren önemli bir örnektir. Yüzyıllar boyunca kazanılan çok sağlam bir "bilgi"yi özenle korumuştur.

Ancak bu değerli deneyin en eski kaynakları nelerdi? Bu kısım karanlıklar içindedir. Gerçekten acaba bu bölgedeki araba ustalığının kaynakları nerelere kadar uzanmaktaydı? Bin yıllar boyunca Bursa çevresinde tarlalarda dolaşan at arabaları kimlerin tasarımlarıydı? Bu arabalar nasıl gelişmişti? Bu bilgi hangi "biçimler"de saklanmıştı? Bu konudaki eğitim nasıl sağlanıyordu? Bu arabaların tasarımındaki ilkeler kuşaktan kuşağa yüzyıllar boyunca nasıl aktarılmıştı? Üstelik sessiz ve derinden giden böyle eski bir gelenek zamanla bugünkü sanayi düzeyine nasıl ulaşmıştı?

İşte "Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi", bu değerli kaynağın göz önüne çıkarılmasına ve anlamlandırılması uygun ortamı oluşturuyor. (Prof. Önder Küçükerman; Kitaptan)