Ancak Bursa, 1983-1984 yıllarında Bursa Hakimiyet gazetesi eki olarak verilen, melodik yöntemle düzenlenmiş iki ciltlik Bursa Ansiklopedisi dışında, derli toplu ve her düzeydeki insanımızın gereksinmesini karşılayacak bir tanıtıcı yayından yoksun. Bu alanda yapılmış değerli çalışmalar olduğu kuşkusuz; ne var ki bunlar, genellikle belli konulara yönelmiş, nesnel olmaktan uzak veya oldukça dağınık ve bir bakıma özensiz hazırlanmış yapıtlar. Geçmişten günümüze kalan kimi kaynaklar ise, gerek Arap harfleriyle ve önemli bölümünün elyazması olması, gerek yeni Türk abecesine dönüştürülenlerden birkaçının dilinin eskiliği, gerek sınırlı alanlardaki bilgileri içermeleri dolayısıyla geniş okuyucu kitleleri tarafından kullanılabilir ve yararlanılabilir durumda değil. Örneğin yakın geçmişimizde Bursa ve çevresine önemli hizmetlerde bulunmuş, ekonomik veya toplumsal alanlarda birtakım değerler üretmiş, ya da tam tersine olumsuz izler bırakmış kişiler ve olaylarla; günümüze kalmamış da olsa, geçmişte var olmuş önemli yerleşmeler hakkında kolaylıkla bilgi edinebileceğimiz bir başvuru yapıtımız yok.
İşte yaklaşık on yıl süren bir uğraş sonunda abecesel düzende yeniden hazırlayarak Bursalıların yararlanmasına sunduğumuz bu Bursa Ansiklopedisi, kentimize ve bölgemize ilişkin ansiklopedik bilgi yoksunluğunu gidermeyi amaçlamaktadır.
Bütün iyi niyetli çabalara ve yoğun çalışmalara karşın, Bursa Ansiklopedisi eksiksiz ve kusursuz bir yapıt değildir, olamazdı da. Ayrıca bu ansiklopedi de, baskıya verildiği andan itibaren eskimeye başlamış bulunmaktadır. Bir ansiklopedinin yaşıyor olabilmesi ve güncelliğinin sağlanabilmesi için sürekli yenilenmesi, eksiklerinin giderilmesi; bunun için de belirli aralıklarla eklerinin çıkartılması gerekmektedir.
Ansiklopedinin yıllar süren hazırlanması evresinde birtakım önemli engeller ve zorluklarla karşılaşılmıştır. Özellikle yakın tarihimizde işlev üstlenmiş, ancak artık yaşamayan kişiler veya kurumlarla ilgili bilgilere ulaşmak hiç de kolay olmamıştır. Geçmişte Bursa'ya önemli katkılarda bulunmuş pek çok kişi, kurum veya olayın gerçek öyküsünü bulmakta zorluklarla karşılaşıldığı bir gerçek. Hatta bir bölümünün izini bulabilmemiz mümkün olamadı. Bu da gösteriyor ki Bursa'nın belleği tam değil, eksikleri var. Öte yandan, sınırlı alanlardaki belirli çevreleri kapsamalarına karşın, başta Mehmet Şemsettin Ulusoy'un yapıtı Yâdigâr-ı Şemsî (M. Kara - K. Atlansoy düzenlemesi "Bursa Dergâhları") ve Kâmil Kepecioğlu'nun düzenlediği Bursa Kütüğü olmak üzere eski kaynaklarda anılan kişi ve olaylara, var oldukları dönemde taşıdıkları önem ve verilen bilgilerdeki tutarlılık oranında yer verilmiştir.
Ama kuşkusuz bu ansiklopedi, eğer ekleri düzenli çıkarılabilecek olursa süreklilik kazanacak ve geleceğe toplumsal belleğimizin arşivi olarak aktarılabilecektir.
Temel amacımız bu sürekliliği sağlamaktır. (Önsözden)
Ancak Bursa, 1983-1984 yıllarında Bursa Hakimiyet gazetesi eki olarak verilen, melodik yöntemle düzenlenmiş iki ciltlik Bursa Ansiklopedisi dışında, derli toplu ve her düzeydeki insanımızın gereksinmesini karşılayacak bir tanıtıcı yayından yoksun. Bu alanda yapılmış değerli çalışmalar olduğu kuşkusuz; ne var ki bunlar, genellikle belli konulara yönelmiş, nesnel olmaktan uzak veya oldukça dağınık ve bir bakıma özensiz hazırlanmış yapıtlar. Geçmişten günümüze kalan kimi kaynaklar ise, gerek Arap harfleriyle ve önemli bölümünün elyazması olması, gerek yeni Türk abecesine dönüştürülenlerden birkaçının dilinin eskiliği, gerek sınırlı alanlardaki bilgileri içermeleri dolayısıyla geniş okuyucu kitleleri tarafından kullanılabilir ve yararlanılabilir durumda değil. Örneğin yakın geçmişimizde Bursa ve çevresine önemli hizmetlerde bulunmuş, ekonomik veya toplumsal alanlarda birtakım değerler üretmiş, ya da tam tersine olumsuz izler bırakmış kişiler ve olaylarla; günümüze kalmamış da olsa, geçmişte var olmuş önemli yerleşmeler hakkında kolaylıkla bilgi edinebileceğimiz bir başvuru yapıtımız yok.
İşte yaklaşık on yıl süren bir uğraş sonunda abecesel düzende yeniden hazırlayarak Bursalıların yararlanmasına sunduğumuz bu Bursa Ansiklopedisi, kentimize ve bölgemize ilişkin ansiklopedik bilgi yoksunluğunu gidermeyi amaçlamaktadır.
Bütün iyi niyetli çabalara ve yoğun çalışmalara karşın, Bursa Ansiklopedisi eksiksiz ve kusursuz bir yapıt değildir, olamazdı da. Ayrıca bu ansiklopedi de, baskıya verildiği andan itibaren eskimeye başlamış bulunmaktadır. Bir ansiklopedinin yaşıyor olabilmesi ve güncelliğinin sağlanabilmesi için sürekli yenilenmesi, eksiklerinin giderilmesi; bunun için de belirli aralıklarla eklerinin çıkartılması gerekmektedir.
Ansiklopedinin yıllar süren hazırlanması evresinde birtakım önemli engeller ve zorluklarla karşılaşılmıştır. Özellikle yakın tarihimizde işlev üstlenmiş, ancak artık yaşamayan kişiler veya kurumlarla ilgili bilgilere ulaşmak hiç de kolay olmamıştır. Geçmişte Bursa'ya önemli katkılarda bulunmuş pek çok kişi, kurum veya olayın gerçek öyküsünü bulmakta zorluklarla karşılaşıldığı bir gerçek. Hatta bir bölümünün izini bulabilmemiz mümkün olamadı. Bu da gösteriyor ki Bursa'nın belleği tam değil, eksikleri var. Öte yandan, sınırlı alanlardaki belirli çevreleri kapsamalarına karşın, başta Mehmet Şemsettin Ulusoy'un yapıtı Yâdigâr-ı Şemsî (M. Kara - K. Atlansoy düzenlemesi "Bursa Dergâhları") ve Kâmil Kepecioğlu'nun düzenlediği Bursa Kütüğü olmak üzere eski kaynaklarda anılan kişi ve olaylara, var oldukları dönemde taşıdıkları önem ve verilen bilgilerdeki tutarlılık oranında yer verilmiştir.
Ama kuşkusuz bu ansiklopedi, eğer ekleri düzenli çıkarılabilecek olursa süreklilik kazanacak ve geleceğe toplumsal belleğimizin arşivi olarak aktarılabilecektir.
Temel amacımız bu sürekliliği sağlamaktır. (Önsözden)