İbrahim Kaypakkaya'nın faşist diktatörlük tarafından katledilişinin 40. yıldönümü anısına yapılan bu çalışma, komünist önder bir nitelik kazanma sürecine açıklık getiren bir sınıf mücadelesi pratiği içerisindeki yolculuğunu anlaşılır ve kavranır kılmaktadır.
Daha önemlisi, 1970'li yılların başında geliştirdiği tezlerin 40 yılı aşkın bir zaman diliminin ardından, güncele ve geleceğe ışık tutan gücü ve netliğine dair gerçeklikten söz etmemiz gerekir. Bu gerçeklik, Türkiye'deki demokratik halk devrimi sürecinin karşılaştığı temel sorunlarla bütün yüzleşme ve uğraşma faaliyetlerine, en kritik noktalardan temas edebilme yeteneğini tanım- lamaktadır.
Proletarya partisini kurmadan önceki dönemde kaleme alınan haber-yorum, makale ve eleştiri yazılarında görülen ihtilalci tutum, mücadele ve direniş coşkusu ile diyalektik-materyalist çözümleme gücü, sınıf bilincinin gelişmesine paralel, komünist bir kimliği inşa etmiş, sınıf mücadelesine var gücüyle atılma hali/tercihi, Türkiye devrimine önder bir nitelik/şahsiyet kazandırmıştır.
İbrahim Kaypakkaya'nın yoktan var olmadığı gibi hiç kuşkusuz yoktan da var etmediği, bilimsel sosyalizmin ülkemizdeki gerçeklikler doğrultusundaki özgün analiz ve saptamaları, en kestirme ifadeyle devrimin niteliği ve yoluna dair programın özlü bir ifadesidir.
O, Türkiye'nin çeşitli milliyetlerden halkının her türlü baskı, sömürü ve zulme karşı direnişi ve mücadelesinin hem tercümanı hem de mütevazı bir neferidir. Önderliği bu eksende billurlaşmış, devrim için oynadığı rol bu sayede kalıcı bir yer edinmiştir.
Umut Yayımcılık olarak, ölümsüzlüğünün 40. yılı nedeniyle sunduğumuz “Bütün Eserleri”nin, İbrahim Kaypakkaya'nın komünist önder ve öncü kişiliğinin kavranabilmesinde aydınlatıcı bir işlev görmesini diliyoruz…
İbrahim Kaypakkaya'nın faşist diktatörlük tarafından katledilişinin 40. yıldönümü anısına yapılan bu çalışma, komünist önder bir nitelik kazanma sürecine açıklık getiren bir sınıf mücadelesi pratiği içerisindeki yolculuğunu anlaşılır ve kavranır kılmaktadır.
Daha önemlisi, 1970'li yılların başında geliştirdiği tezlerin 40 yılı aşkın bir zaman diliminin ardından, güncele ve geleceğe ışık tutan gücü ve netliğine dair gerçeklikten söz etmemiz gerekir. Bu gerçeklik, Türkiye'deki demokratik halk devrimi sürecinin karşılaştığı temel sorunlarla bütün yüzleşme ve uğraşma faaliyetlerine, en kritik noktalardan temas edebilme yeteneğini tanım- lamaktadır.
Proletarya partisini kurmadan önceki dönemde kaleme alınan haber-yorum, makale ve eleştiri yazılarında görülen ihtilalci tutum, mücadele ve direniş coşkusu ile diyalektik-materyalist çözümleme gücü, sınıf bilincinin gelişmesine paralel, komünist bir kimliği inşa etmiş, sınıf mücadelesine var gücüyle atılma hali/tercihi, Türkiye devrimine önder bir nitelik/şahsiyet kazandırmıştır.
İbrahim Kaypakkaya'nın yoktan var olmadığı gibi hiç kuşkusuz yoktan da var etmediği, bilimsel sosyalizmin ülkemizdeki gerçeklikler doğrultusundaki özgün analiz ve saptamaları, en kestirme ifadeyle devrimin niteliği ve yoluna dair programın özlü bir ifadesidir.
O, Türkiye'nin çeşitli milliyetlerden halkının her türlü baskı, sömürü ve zulme karşı direnişi ve mücadelesinin hem tercümanı hem de mütevazı bir neferidir. Önderliği bu eksende billurlaşmış, devrim için oynadığı rol bu sayede kalıcı bir yer edinmiştir.
Umut Yayımcılık olarak, ölümsüzlüğünün 40. yılı nedeniyle sunduğumuz “Bütün Eserleri”nin, İbrahim Kaypakkaya'nın komünist önder ve öncü kişiliğinin kavranabilmesinde aydınlatıcı bir işlev görmesini diliyoruz…