#smrgSAHAF Bütün Hikayeleri - 1987
Beckett'in aynı anda anadilini ve yabancı bir dili kullanabilmesi, birkaç düzlemde sorun doğurur. Her şeyden önce, anadiline bir yabancı gibi bakacak ölçüde mesafeli duruşu, stilistik açıdan göz ardı edilemeyecek engeller çıkartır okurun önüne. Tıpkı Conrad'da rastlanılan türden bir yetkinlik kaygısıyla Fransızcaya yaklaşması ise, özellikle ilk yıllarda bir hayli yoğun redaksiyon çalışmaları gerektirmiş olsa bile, ayrı bir düğüm oluşturur. Gene de, Steiner'i tekrarlayacak olursak, yazar her iki dilin de şiirsel olanaklarını son noktaya kadar kucaklar.
Bu metinleri bir üçüncü dile getirmenin en büyük güçlüğü de buradadır: Beckett'in bir romanını, bir oyununu ya da bir öyküsünü anadilinden yabancı diline ya da yabancı dilinden anadiline aktarırken zenginleştirmesi, çevirmeni yokuşa süre bilir. Özellikle iki versiyonunu da yazarın kaleminden okudu ğumuz yapıtlar bağlamında, çeviri kuramcılarının ortaya koydukları kaynak-metin'den erek-metin'e geçiş ilkeleri, büsbütün olmasa bile enikonu geçersiz bir hale girerler: Aynı metin,iki farklı dilde, aynı yazar tarafından iki kez gerçekleştirilmiştir.
Beckett'in "öykü türü" kapsamına giren, -yayımlanmış-bütün ürünlerini bir araya getiren bu toplama biraz daha yakından bakılacak olursa, Nihal Mete-Uğur Ün ikilisinin hangi boyutlarda bir işin altından kalkmayı başardıkları açıklık kazanacaktır. Kitabın ilk bölümünü oluşturan More Pricks Than Kicks'teki öyküler 1934 tarihini taşır. Bu dönemin en karakteristik yanı, yazıya hayatın derin izlerle geçmesidir. - Enis Batur
Beckett'in aynı anda anadilini ve yabancı bir dili kullanabilmesi, birkaç düzlemde sorun doğurur. Her şeyden önce, anadiline bir yabancı gibi bakacak ölçüde mesafeli duruşu, stilistik açıdan göz ardı edilemeyecek engeller çıkartır okurun önüne. Tıpkı Conrad'da rastlanılan türden bir yetkinlik kaygısıyla Fransızcaya yaklaşması ise, özellikle ilk yıllarda bir hayli yoğun redaksiyon çalışmaları gerektirmiş olsa bile, ayrı bir düğüm oluşturur. Gene de, Steiner'i tekrarlayacak olursak, yazar her iki dilin de şiirsel olanaklarını son noktaya kadar kucaklar.
Bu metinleri bir üçüncü dile getirmenin en büyük güçlüğü de buradadır: Beckett'in bir romanını, bir oyununu ya da bir öyküsünü anadilinden yabancı diline ya da yabancı dilinden anadiline aktarırken zenginleştirmesi, çevirmeni yokuşa süre bilir. Özellikle iki versiyonunu da yazarın kaleminden okudu ğumuz yapıtlar bağlamında, çeviri kuramcılarının ortaya koydukları kaynak-metin'den erek-metin'e geçiş ilkeleri, büsbütün olmasa bile enikonu geçersiz bir hale girerler: Aynı metin,iki farklı dilde, aynı yazar tarafından iki kez gerçekleştirilmiştir.
Beckett'in "öykü türü" kapsamına giren, -yayımlanmış-bütün ürünlerini bir araya getiren bu toplama biraz daha yakından bakılacak olursa, Nihal Mete-Uğur Ün ikilisinin hangi boyutlarda bir işin altından kalkmayı başardıkları açıklık kazanacaktır. Kitabın ilk bölümünü oluşturan More Pricks Than Kicks'teki öyküler 1934 tarihini taşır. Bu dönemin en karakteristik yanı, yazıya hayatın derin izlerle geçmesidir. - Enis Batur