#smrgKİTABEVİ Bütün Şiirleriyle Şair Ömer Seyfettin - 2023
“Asıl şöhretini hikâyecilik alanında yapmasının Ömer Seyfettin'in şairliğini gölgelediğini” söyleyen Nâzım Hikmet Polat'a göre, “Bu yüzden onun bir “şair” olarak nitelendirilmesi geciktirilmiştir.” Şair Ömer Seyfettin'de, Nâzım Hikmet Polat edebiyat tarihlerimizde kimlerin onu “nasir”, “hikâyeci” ve kimlerin de “şair” olarak ele aldığını çeşitli örnekler vererek ortaya koyuyor. Ancak Ömer Seyfettin'in çok çeşitli takma ad kullanması, hakkında yapılacak incelemeleri zorlaştırdığı gibi araştırmacıları da yanıltmıştır. “Takma adlar, müstearlar, remizler, rumuzlar Yenileşme Devri Türk edebiyatının en çetrefil meselelerindendir.
Konunun bütün zorlukları ve yanıltıcılıkları Ömer Seyfettin örneğinde görülebilir” diyen Polat, Fevziye Abdullah Tansel'in bazı müstear isimlere ait şiirleri “şair”in olduğunu zannederek kaydettiğini, dolayısıyla pek çok hatalı metnin Ömer Seyfettin'in hanesine ister istemez geçirildiğini belirtiyor. Kendisinin de bu hataya düştüğünü söyleyen Polat, asıl yanılgının Fevziye Abdullah Tansel ile Ali Canip Yöntem'in verdiği bilgilerin doğruluğuna kesin olarak inanılmasından kaynaklandığını ve pek çok metnin yanlışlıkla Ömer Seyfettin külliyatına ilave edildiğini yazmaktadır.
“Her sanatçı, içine doğduğu veya devraldığı kültür mirasına hizmette az çok katkıda bulunur. Devraldığı yani mevcut kültür birikimi hakkındaki kanaatleri onun tercihlerini gösterir. Yaptıkları ve yazdıkları ise bu mirasa sanatçı olarak katkısıdır. Ömer Seyfettin, devralınan edebiyat birikimi hakkındaki fikirleriyle, onları neredeyse yok sayan bir köktencidir. Bunların yerine koyulabilecekler hakkındaki fikirleriyle de aynı duruşu sergiler. Fakat bu eleştirel tavır sahibi, arzuladığı edebiyatı (şiiri) yaratmakla ne kadar başarılıdır?” diyen Nâzım Hikmet Polat, Şair Ömer Seyfettin isimli derlemesinde, Ömer Seyfettin'in şairliği, şiirinin özellikleri üzerinde duruyor ve ilk defa bütün şiirlerini bir araya getiriyor. - SELÇUK KARAKILIÇ
“Asıl şöhretini hikâyecilik alanında yapmasının Ömer Seyfettin'in şairliğini gölgelediğini” söyleyen Nâzım Hikmet Polat'a göre, “Bu yüzden onun bir “şair” olarak nitelendirilmesi geciktirilmiştir.” Şair Ömer Seyfettin'de, Nâzım Hikmet Polat edebiyat tarihlerimizde kimlerin onu “nasir”, “hikâyeci” ve kimlerin de “şair” olarak ele aldığını çeşitli örnekler vererek ortaya koyuyor. Ancak Ömer Seyfettin'in çok çeşitli takma ad kullanması, hakkında yapılacak incelemeleri zorlaştırdığı gibi araştırmacıları da yanıltmıştır. “Takma adlar, müstearlar, remizler, rumuzlar Yenileşme Devri Türk edebiyatının en çetrefil meselelerindendir.
Konunun bütün zorlukları ve yanıltıcılıkları Ömer Seyfettin örneğinde görülebilir” diyen Polat, Fevziye Abdullah Tansel'in bazı müstear isimlere ait şiirleri “şair”in olduğunu zannederek kaydettiğini, dolayısıyla pek çok hatalı metnin Ömer Seyfettin'in hanesine ister istemez geçirildiğini belirtiyor. Kendisinin de bu hataya düştüğünü söyleyen Polat, asıl yanılgının Fevziye Abdullah Tansel ile Ali Canip Yöntem'in verdiği bilgilerin doğruluğuna kesin olarak inanılmasından kaynaklandığını ve pek çok metnin yanlışlıkla Ömer Seyfettin külliyatına ilave edildiğini yazmaktadır.
“Her sanatçı, içine doğduğu veya devraldığı kültür mirasına hizmette az çok katkıda bulunur. Devraldığı yani mevcut kültür birikimi hakkındaki kanaatleri onun tercihlerini gösterir. Yaptıkları ve yazdıkları ise bu mirasa sanatçı olarak katkısıdır. Ömer Seyfettin, devralınan edebiyat birikimi hakkındaki fikirleriyle, onları neredeyse yok sayan bir köktencidir. Bunların yerine koyulabilecekler hakkındaki fikirleriyle de aynı duruşu sergiler. Fakat bu eleştirel tavır sahibi, arzuladığı edebiyatı (şiiri) yaratmakla ne kadar başarılıdır?” diyen Nâzım Hikmet Polat, Şair Ömer Seyfettin isimli derlemesinde, Ömer Seyfettin'in şairliği, şiirinin özellikleri üzerinde duruyor ve ilk defa bütün şiirlerini bir araya getiriyor. - SELÇUK KARAKILIÇ