Bektâşînin dili, eli, kalemi ve de sazı; bu ilkelerden esinlenerek konuşur. Konuşunca da hangi soydan, hangi dinden ve hangi kültürden olursa olsun, bütün insanları, dolayısıyla insanlığı kucaklar.
Osmanlı toplumunda köylü şehirlinin söylediğini anlamazdı. Şehirli de köylünün dilini beğenmezdi. Bu yüzden, farklı dünyalarda yaşayan ve birbirinden hiç hoşlanmayan iki topluluk oluşmuştu Osmanlıda.
Osmanlı İ mparatorluğu'nun anlamsız kültür politikası yüzünden, devleti kuran toplulukların öz benliği elden gidiyordu. Bektaşî Edebiyatı bu gidişe dur demiş ve halkın dilini, benliğini yitirmesini önlemiştir.
Bektâşi Edebiyâtı, salt Türklerin ya da Müslümanların değil, Ortadoğu ve Balkanlar'da yaşayan bütün insanların beğenisini kazanmıştır. Kitabımızı inceleyince, Ermeni, Rum ve Yahudi kökenli insanların da bu edebiyatın çekimine kapıldıklarını; kapılmakla kalmayıp, ona gönüllü olarak katılıp, katkıda bulunduklarını göreceksiniz. -Doç. Dr. Bedri Noyan (Dedebaba) (Arka kapaktan)
Bektâşînin dili, eli, kalemi ve de sazı; bu ilkelerden esinlenerek konuşur. Konuşunca da hangi soydan, hangi dinden ve hangi kültürden olursa olsun, bütün insanları, dolayısıyla insanlığı kucaklar.
Osmanlı toplumunda köylü şehirlinin söylediğini anlamazdı. Şehirli de köylünün dilini beğenmezdi. Bu yüzden, farklı dünyalarda yaşayan ve birbirinden hiç hoşlanmayan iki topluluk oluşmuştu Osmanlıda.
Osmanlı İ mparatorluğu'nun anlamsız kültür politikası yüzünden, devleti kuran toplulukların öz benliği elden gidiyordu. Bektaşî Edebiyatı bu gidişe dur demiş ve halkın dilini, benliğini yitirmesini önlemiştir.
Bektâşi Edebiyâtı, salt Türklerin ya da Müslümanların değil, Ortadoğu ve Balkanlar'da yaşayan bütün insanların beğenisini kazanmıştır. Kitabımızı inceleyince, Ermeni, Rum ve Yahudi kökenli insanların da bu edebiyatın çekimine kapıldıklarını; kapılmakla kalmayıp, ona gönüllü olarak katılıp, katkıda bulunduklarını göreceksiniz. -Doç. Dr. Bedri Noyan (Dedebaba) (Arka kapaktan)