#smrgKİTABEVİ Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789750512247
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199161857
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
176 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199161857
548011
Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür -
Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür - #smrgKİTABEVİ
0.00
Bazen rüyasında kendisini uçarken buluyor. Denizin içinde su yüzüne çıkar gibi ayaklarını çırptığında havada yükseliyor. Yalnız bu sefer, denizde değil, şehrin ortasında – insanların aşağıda küçüldüğünü görüyor. Sanem oralarda bir yerde mi? Hayranlıkla onu izliyordur herhalde. Görmüyor ama aşağılarda bir yerden ona baktığını biliyor. Rüyalarında bu tür şeyleri biliyor. Bazen normalde bilemeyeceği şeyleri bilmeye başladığında rüya görmekte olduğunu anlıyor. Anlamaya devam ederse uyanıyor.

Altmışlı yıllarda doğmuş bir çocuk, tavan arasındaki lambalı radyo, televizyon yeni çıkmış. Aya inen adam, Zati Sungur, Ümit Yaşar, Mata Hari Saklambaç'ta, Rüçhan Adlı Türkan Şoray'a bakıyor. Mehmet hatırlıyor, Salih Güney “Bildiğin gibi değil,” diyor: “İzah edeyim”. Eskişehir'e uçak düşüyor, PE-RE-JA kolonyası kokuyor Hilâl ile Nihâl. Yılmaz Güney, Mahir'i saklıyor. Böyle böyle geçiyor zaman. Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür, bir hastalık olarak çocukluğa bakıyor. Nezih Erdoğan, eksile eksile büyüyen çocukları, naftalin kokulu orta sınıf evlerini siyahi bir dille anlatıyor.

Bazen rüyasında kendisini uçarken buluyor. Denizin içinde su yüzüne çıkar gibi ayaklarını çırptığında havada yükseliyor. Yalnız bu sefer, denizde değil, şehrin ortasında – insanların aşağıda küçüldüğünü görüyor. Sanem oralarda bir yerde mi? Hayranlıkla onu izliyordur herhalde. Görmüyor ama aşağılarda bir yerden ona baktığını biliyor. Rüyalarında bu tür şeyleri biliyor. Bazen normalde bilemeyeceği şeyleri bilmeye başladığında rüya görmekte olduğunu anlıyor. Anlamaya devam ederse uyanıyor.

Altmışlı yıllarda doğmuş bir çocuk, tavan arasındaki lambalı radyo, televizyon yeni çıkmış. Aya inen adam, Zati Sungur, Ümit Yaşar, Mata Hari Saklambaç'ta, Rüçhan Adlı Türkan Şoray'a bakıyor. Mehmet hatırlıyor, Salih Güney “Bildiğin gibi değil,” diyor: “İzah edeyim”. Eskişehir'e uçak düşüyor, PE-RE-JA kolonyası kokuyor Hilâl ile Nihâl. Yılmaz Güney, Mahir'i saklıyor. Böyle böyle geçiyor zaman. Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür, bir hastalık olarak çocukluğa bakıyor. Nezih Erdoğan, eksile eksile büyüyen çocukları, naftalin kokulu orta sınıf evlerini siyahi bir dille anlatıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat