18 Mart 1981 günü evrene gözlerini kapayan Cahide Sonku, güçlü oyuncu kişiliği, değerli sanatçı özelliği ve olağanüstü güzelliği ile Türk tiyatro ve sinemasında olduğu kadar, bir dönem tüm kamuoyunun gönüllerine taht kurmuş, opera kavramının dışında gerçek bir “primadonna”ydı.
Ama Cahide Sonku'nun benim çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda bir başka yeri vardı. O, benim için, Ahmet Muhip Dranas'ın dediğince, “ergen yastığımın ateşten rüyaları”nı bezeyen bir kadınlık ve güzellik simgesiydi. Şekerci Hacı Bekir'in oğlu Ali Muhittin onu sürekli izleyebilmek amacıyla tiyatroda her gece bir loca ayırtırken, ben de düşlerimin kadınlık simgesinin gazetelerde, dergilerde çıkan resimlerini toplardım...
18 Mart 1981 günü evrene gözlerini kapayan Cahide Sonku, güçlü oyuncu kişiliği, değerli sanatçı özelliği ve olağanüstü güzelliği ile Türk tiyatro ve sinemasında olduğu kadar, bir dönem tüm kamuoyunun gönüllerine taht kurmuş, opera kavramının dışında gerçek bir “primadonna”ydı.
Ama Cahide Sonku'nun benim çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda bir başka yeri vardı. O, benim için, Ahmet Muhip Dranas'ın dediğince, “ergen yastığımın ateşten rüyaları”nı bezeyen bir kadınlık ve güzellik simgesiydi. Şekerci Hacı Bekir'in oğlu Ali Muhittin onu sürekli izleyebilmek amacıyla tiyatroda her gece bir loca ayırtırken, ben de düşlerimin kadınlık simgesinin gazetelerde, dergilerde çıkan resimlerini toplardım...