Bir akşamüstü “cafe”lerinizden çıkıp, Zaza Yusuf'un kahvesine takılırsanız, görürsünüz onları. Sizin oralarda da vardır; hani kentin kıyılarna doğru epeyce yürürürsünüz... Kimi zaman dünyalarından çıkıp aranıza karıştıkları da olur.
Keyifçidirler, alemcidirler, içe dönüktürler. Tek “kusurları”, yaşamaya çalışmalarıdır. Açlarından ölseler, nazlarının geçmediğine “eyvallah etmez”; kimsenin namusuna yan gözle bakmaz; arkadaşlarını hiçbir şeye değişmezler.
Ağrıyan yerlerine basmaz, yüzlerine de şöyle sıcağından bir gülüverirsiniz, yandınız demektir: ciğerinize kadar sokulur, başınızın etini yiyene dek konuşup öykülerinin fitilini tutuştururlar. Birbirlerinin öykülerine sokulup her fotoğrafa girmeye çalışırlar.
Çal Dedim Klarnetçi Çocuğa, onların kitabı. (Arka Kapak'tan)
Bir akşamüstü “cafe”lerinizden çıkıp, Zaza Yusuf'un kahvesine takılırsanız, görürsünüz onları. Sizin oralarda da vardır; hani kentin kıyılarna doğru epeyce yürürürsünüz... Kimi zaman dünyalarından çıkıp aranıza karıştıkları da olur.
Keyifçidirler, alemcidirler, içe dönüktürler. Tek “kusurları”, yaşamaya çalışmalarıdır. Açlarından ölseler, nazlarının geçmediğine “eyvallah etmez”; kimsenin namusuna yan gözle bakmaz; arkadaşlarını hiçbir şeye değişmezler.
Ağrıyan yerlerine basmaz, yüzlerine de şöyle sıcağından bir gülüverirsiniz, yandınız demektir: ciğerinize kadar sokulur, başınızın etini yiyene dek konuşup öykülerinin fitilini tutuştururlar. Birbirlerinin öykülerine sokulup her fotoğrafa girmeye çalışırlar.
Çal Dedim Klarnetçi Çocuğa, onların kitabı. (Arka Kapak'tan)