#smrgKİTABEVİ Çalkantılı Sularda Yeni Rota : Hint Pasifik Anlatısı ve Hindistan - 2021
Burada bir diğer yükselen güç olarak Hindistan önem kazanır. Çin'e yönelik benzer kaygılar taşıyan ve Çin''in hegemon oyuncu olduğu bir düzeni istemeyen ABD ile onun bölgesel müttefikleri ve diğer bölge devletleri ile Hindistan ortak paydada buluşmaktadır. Bu sayede vücut bulan Hint-Pasifik kurgusu 20. yüzyılda Asya-Pasifik fikriyle kurulan bölgesel düzenin 21. yüzyıldaki uyarlamasıdır. Hint-Pasifik kavramının jeopolitik eksende akademik literatüre kazandırılması 14 yıllık bir zaman dilimine denk gelse de kavram son 10 yıldır bölge devletlerinin (ve son 3 yıldır Avrupa devletlerinin) dış politika sözlüğünde yer almaya başlamıştır.
Bu kitap, Hint-Pasifik anlatısına yön veren temel dinamikler olarak ABD ve geleneksel müttefikleri Japonya ve Avustralya ile stratejik ortağı Hindistan'ı Hint-Pasifik ölçeğinde ve Çin faktörü ekseninde (jeo)politikalarını tartışmakla beraber Hindistan'ın anılan üç ülkeyle ve Çin'le ilişkilerini mercek altına alarak Hint-Pasifik'te konumlanan dış politika davranışına ışık tutmaktadır.
Bu doğrultuda Hindistan'ın geleneksel ittifak karşıtlığına verdiği önem ile geliştirdiği hiyerarşik stratejik ortaklıklar sayesinde yürüttüğü proaktif dış politika yapısından hareketle ülke içindeki politik ve akademik tartışmaları dikkate alan yeni bir bakış açısı sunulmakta ve Hindistan dış politikası üzerine “konjonktürel bağlantısızlık” ve “bağlantısız dengeleme” kavramsallaştırmaları ortaya konmaktadır.
Söylem ve belge analizi yöntemleriyle kavramsal ve süreç odaklı tartışmalar yürüten ve konuya ilişkin önemli isimlerle sağlanan kişisel görüşmelerle vücuda gelen bu kitap, uluslararası ilişkiler teorisi olarak Realist ve onun yol arkadaşı Jeopolitik ve ayrıca Konstrüktivist prizmadan uygulamalı yaklaşımlar geliştirmiştir.
Dolayısıyla kitabın amacı, bugün uluslararası ilişkilerde yer edinmeye başlayan Hint-Pasifik anlatısı ile Hindistan dış politikası üzerine kavramsal, söylemsel, teorik ve uygulama ekseninde özgün, kapsamlı, sistematik, akıcı ve yenilikçi bir tartışma yürüterek literatürde bir ilke imza atmaktır.
Burada bir diğer yükselen güç olarak Hindistan önem kazanır. Çin'e yönelik benzer kaygılar taşıyan ve Çin''in hegemon oyuncu olduğu bir düzeni istemeyen ABD ile onun bölgesel müttefikleri ve diğer bölge devletleri ile Hindistan ortak paydada buluşmaktadır. Bu sayede vücut bulan Hint-Pasifik kurgusu 20. yüzyılda Asya-Pasifik fikriyle kurulan bölgesel düzenin 21. yüzyıldaki uyarlamasıdır. Hint-Pasifik kavramının jeopolitik eksende akademik literatüre kazandırılması 14 yıllık bir zaman dilimine denk gelse de kavram son 10 yıldır bölge devletlerinin (ve son 3 yıldır Avrupa devletlerinin) dış politika sözlüğünde yer almaya başlamıştır.
Bu kitap, Hint-Pasifik anlatısına yön veren temel dinamikler olarak ABD ve geleneksel müttefikleri Japonya ve Avustralya ile stratejik ortağı Hindistan'ı Hint-Pasifik ölçeğinde ve Çin faktörü ekseninde (jeo)politikalarını tartışmakla beraber Hindistan'ın anılan üç ülkeyle ve Çin'le ilişkilerini mercek altına alarak Hint-Pasifik'te konumlanan dış politika davranışına ışık tutmaktadır.
Bu doğrultuda Hindistan'ın geleneksel ittifak karşıtlığına verdiği önem ile geliştirdiği hiyerarşik stratejik ortaklıklar sayesinde yürüttüğü proaktif dış politika yapısından hareketle ülke içindeki politik ve akademik tartışmaları dikkate alan yeni bir bakış açısı sunulmakta ve Hindistan dış politikası üzerine “konjonktürel bağlantısızlık” ve “bağlantısız dengeleme” kavramsallaştırmaları ortaya konmaktadır.
Söylem ve belge analizi yöntemleriyle kavramsal ve süreç odaklı tartışmalar yürüten ve konuya ilişkin önemli isimlerle sağlanan kişisel görüşmelerle vücuda gelen bu kitap, uluslararası ilişkiler teorisi olarak Realist ve onun yol arkadaşı Jeopolitik ve ayrıca Konstrüktivist prizmadan uygulamalı yaklaşımlar geliştirmiştir.
Dolayısıyla kitabın amacı, bugün uluslararası ilişkilerde yer edinmeye başlayan Hint-Pasifik anlatısı ile Hindistan dış politikası üzerine kavramsal, söylemsel, teorik ve uygulama ekseninde özgün, kapsamlı, sistematik, akıcı ve yenilikçi bir tartışma yürüterek literatürde bir ilke imza atmaktır.