#smrgKİTABEVİ Can Yoldaşı - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786256988637
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
218
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
154,00
Havale/EFT ile:
149,38
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199225986
611648
https://www.simurgkitabevi.com/can-yoldasi-2024
Can Yoldaşı - 2024 #smrgKİTABEVİ
154.00
“Bir zamanlar benim de bir nişanlım vardı.” “Şimdi yok mu?” “Yok.” Seslenmedim. “Neden yok demeyecek misin?” Ben bu laflardan sıkılıyordum ama o gevezelik etmek için can atıyordu: “Bak bak Hamza, şu çiçekler çok güzel. Sen erkeksin, çalıların arsına doğru yürü de koparsana. “Olur,” Gidip kopardım. “Saat kaç? Geç kalmayalım.” “Var, daha yirmi dakikamız var. Amma dönsek iyi olur.” O sırada hafif bir rüzgâr yaprakları hışırdattı. İlerideki çalıların başında öten kuşlar vardı: “Ne güzel ötüyorlar değil mi?” “Evet, bu mevsimde hep öterler.” Kurnaz kurnaz yüzüme baktı: “Neden öterler dersin?” Omuzlarımı çekiştirdim: “Bilmem.” Yüzüme bakıp bilmiş bilmiş başını salladı: “Bilirsin, bilirsin. Bilmiyorsan söyleyeyim: Aşk içindir. Kendilerine eş ararlar.” Ardından uzun bir ah çekti. “Bir zamanlar benim de bir sevgilim vardı.” Ses etmedim. Sonra yine o devam etti: “Ne oldu diye sormayacak mısın?” Dönüş yolundaydık artık. Zoraki sordum: “Ne oldu?” Yüzüme baktı, kendine kızmış gibi devam etti: “Ah şu deli kafam!” Yumruk yaptığı sağ eliyle başına vurur gibi yaptı. Başımı çevirmiş, ‘ne yapıyor bu' der gibi yüzüne bakıyordum.
“Bir zamanlar benim de bir nişanlım vardı.” “Şimdi yok mu?” “Yok.” Seslenmedim. “Neden yok demeyecek misin?” Ben bu laflardan sıkılıyordum ama o gevezelik etmek için can atıyordu: “Bak bak Hamza, şu çiçekler çok güzel. Sen erkeksin, çalıların arsına doğru yürü de koparsana. “Olur,” Gidip kopardım. “Saat kaç? Geç kalmayalım.” “Var, daha yirmi dakikamız var. Amma dönsek iyi olur.” O sırada hafif bir rüzgâr yaprakları hışırdattı. İlerideki çalıların başında öten kuşlar vardı: “Ne güzel ötüyorlar değil mi?” “Evet, bu mevsimde hep öterler.” Kurnaz kurnaz yüzüme baktı: “Neden öterler dersin?” Omuzlarımı çekiştirdim: “Bilmem.” Yüzüme bakıp bilmiş bilmiş başını salladı: “Bilirsin, bilirsin. Bilmiyorsan söyleyeyim: Aşk içindir. Kendilerine eş ararlar.” Ardından uzun bir ah çekti. “Bir zamanlar benim de bir sevgilim vardı.” Ses etmedim. Sonra yine o devam etti: “Ne oldu diye sormayacak mısın?” Dönüş yolundaydık artık. Zoraki sordum: “Ne oldu?” Yüzüme baktı, kendine kızmış gibi devam etti: “Ah şu deli kafam!” Yumruk yaptığı sağ eliyle başına vurur gibi yaptı. Başımı çevirmiş, ‘ne yapıyor bu' der gibi yüzüne bakıyordum.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.