#smrgKİTABEVİ Çanakkale 18 Mart 1915: Yeni Mecmûa'nın Nüsha-i Fevkalâdesi - 2006

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9753902069
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Murat Çulcu
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199070182
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
384 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
156,20
Havale/EFT ile: 151,51
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199070182
456086
Çanakkale 18 Mart 1915: Yeni Mecmûa'nın Nüsha-i Fevkalâdesi -        2006
Çanakkale 18 Mart 1915: Yeni Mecmûa'nın Nüsha-i Fevkalâdesi - 2006 #smrgKİTABEVİ
156.20
Yeni Mecmûa, Ziya Gökalp'in yönetiminde 1917'de yayınlanmaya başlayan bir dergi. Yahya Kemal'den Hamdullah Suphi'ye kadar bir çok aydının katkıda bulunduğu bir çalışma. İmparatorluğun zor günlerinde ulusal bilinci geliştirme, halkın bozulan moralini yükseltme çabası içinde olan, İttihâd ve Terakki Fırkası'nın da desteklediği bir yayın.

1918 yılının ilk yarısında Birinci Dünya Savaşı devam ediyor, Yeni Mecmûa da ulusal bir söylemle yayınlarını sürdürüyordu ve o yıl Çanakkale Savaşı'nın 3. yıldönümüydü. Savaşın sonu iyi görünmüyor, ülke bir 'bilinmeze' doğru sürükleniyordu.

İşte böyle bir dönemde tarihin en görkemli savunmalarından birini 'özel sayı' ile anmanın yerinde olacağı düşünülmüş ve elinizdeki bu sayı hazırlanmıştı.

Murat Çulcu'nun titizlikle hazırlayıp, ayrıntılı bir 'sunuş'la, dönemi, dergiyi ve Ziya Gökalp'i anlattığı yazısı açıklayıcı bir özellik içeriyor.

Yeni Mecmûa'nın Nüsha-i Fevkalâdesi'nde yer alan tüm makaleler ve edebi yazılar ana hatları itibariyle Ziya Gökalp'in "Türkleşmek - İslâmlaşmak - Muasırlaşmak" düşüncesiyle uygunluk taşıyordu. Sayısı 75'i bulan yorum, anı, söyleşi, inceleme, hikâye, şiir vb. yazıların yer aldığı dergide en dikkati çekici bölümlerden birisi de Rûşen Eşref Bey'in Mustafa Kemal Paşa ile yaptığı söyleşidir. Bu zor günlerde toplumun beklediği güçlü, kurtarıcı ve önder; Fevkalâde Nüsha'nın sayfaları arasından tüm İmparatorluk coğrafyasına ve dünyaya haykırıyor: "Ben buradayım ve zamanımı bekliyorum."

Bu güçlü adam o zamana kadar fazla öne çıkmaya çalışmayan; verilen görevleri hakkıyla yapan bir konumdan 'müthiş zamanlamacılığı'yla tarih sahnesinin önüne çıkıyor.

Bu çok değerli tarihsel belgeyi yeni harflerle ilk kez sunmuş olmayı tarihsel bir görev ve sorumluluğumuzun gereği olarak görüyoruz.

Yeni Mecmûa, Ziya Gökalp'in yönetiminde 1917'de yayınlanmaya başlayan bir dergi. Yahya Kemal'den Hamdullah Suphi'ye kadar bir çok aydının katkıda bulunduğu bir çalışma. İmparatorluğun zor günlerinde ulusal bilinci geliştirme, halkın bozulan moralini yükseltme çabası içinde olan, İttihâd ve Terakki Fırkası'nın da desteklediği bir yayın.

1918 yılının ilk yarısında Birinci Dünya Savaşı devam ediyor, Yeni Mecmûa da ulusal bir söylemle yayınlarını sürdürüyordu ve o yıl Çanakkale Savaşı'nın 3. yıldönümüydü. Savaşın sonu iyi görünmüyor, ülke bir 'bilinmeze' doğru sürükleniyordu.

İşte böyle bir dönemde tarihin en görkemli savunmalarından birini 'özel sayı' ile anmanın yerinde olacağı düşünülmüş ve elinizdeki bu sayı hazırlanmıştı.

Murat Çulcu'nun titizlikle hazırlayıp, ayrıntılı bir 'sunuş'la, dönemi, dergiyi ve Ziya Gökalp'i anlattığı yazısı açıklayıcı bir özellik içeriyor.

Yeni Mecmûa'nın Nüsha-i Fevkalâdesi'nde yer alan tüm makaleler ve edebi yazılar ana hatları itibariyle Ziya Gökalp'in "Türkleşmek - İslâmlaşmak - Muasırlaşmak" düşüncesiyle uygunluk taşıyordu. Sayısı 75'i bulan yorum, anı, söyleşi, inceleme, hikâye, şiir vb. yazıların yer aldığı dergide en dikkati çekici bölümlerden birisi de Rûşen Eşref Bey'in Mustafa Kemal Paşa ile yaptığı söyleşidir. Bu zor günlerde toplumun beklediği güçlü, kurtarıcı ve önder; Fevkalâde Nüsha'nın sayfaları arasından tüm İmparatorluk coğrafyasına ve dünyaya haykırıyor: "Ben buradayım ve zamanımı bekliyorum."

Bu güçlü adam o zamana kadar fazla öne çıkmaya çalışmayan; verilen görevleri hakkıyla yapan bir konumdan 'müthiş zamanlamacılığı'yla tarih sahnesinin önüne çıkıyor.

Bu çok değerli tarihsel belgeyi yeni harflerle ilk kez sunmuş olmayı tarihsel bir görev ve sorumluluğumuzun gereği olarak görüyoruz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat