1898 yılında yayımlanan Canavar, Stephen Crane'in en bilinen novellalarından biridir. New York yakınlarında yer alan Whilomville adlı kurgusal bir kasabada; önyargıların, korkunun ve tecridin gölgesinde geçen bu hikâyede, beyaz ırktan bir çocuğu kurtarmak uğruna yangının ortasına dalarak feci şekilde yanan siyahi bir gencin toplumdan nasıl dışlandığına şahit oluruz. Köleliğin kaldırılmasıyla birlikte siyahilere duyulan nefretin ayyuka çıkması yetmezmiş gibi, siyahi yardımcı Henry Johnson'ın da korkulan bir “canavara” dönüşmesiyle karakterler arasındaki bütün ilişkiler değişir. Görünen o ki bir insanın yüzünü kaybetmesi, toplumda ona atfedilen rolü de kaybederek tanınmaz hale gelmesi demektir. Yazar ise asıl canavarın Henry mi, yoksa kendinden olmayanı nefretle dışlayan toplum mu olduğuna karar vermeyi okuruna bırakır.
STEPHEN CRANE (1871-1900): Savaş muhabirliği yapmış bir gazeteci de olan Stephen Crane, Amerika'nın önde gelen gerçekçi yazarlarından biridir. Eserleri çağdaş Amerikan Natüralizminin başlangıcını işaret eden Crane, günümüzdeki Amerikan yazınının gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Maggie: A Girl of the Streets (1893) ile The Red Badge of Courage (1895) adlı romanları ve “The Open Boat” ile “The Blue Hotel” gibi hikâyeleriyle tanınmaktadır. Yazarın Active Service adlı eseri, 1897 yılındaki Osmanlı-Yunan Savaşı'nda muhabir olarak görev yaptığı sırada edindiği tecrübelere dayanır.