#smrgKİTABEVİ Canların Cinsiyeti: Alevilik ve Kadın -
“Çok fena küsüyorum, kararıyorum o insanlara... Mal mülk için ‘O kız, bu oğlan,' diyorlar; ‘Kız ele gidiyor, alıyor götürüyor malı,' diyorlar. Kızı ‘el' görüyorlar.”
“Babam ‘Sünni olmasın, isterse köyümün en kötüsü olsun; yeter ki kızım dışarı gitmesin,' derdi; dediği de oldu.”
Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul… Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor. Okula yazdırılmayan, hekime gönderilmeyen, miras hakkı çoğu zaman gasp edilen kadınların hikâyelerini öğreniyoruz. Canların Cinsiyeti, bizi Alevilik gelenekleri içinden geçirerek onun özel bir koluna, ismini bir kadından alan Anşabacılı topluluğunu keşfe götürüyor.
Tarihi Osmanlı dönemine uzanan bu topluluk da isimlerinden başlayarak cinsiyetlerarası eşitliğe yaptığı vurguyla tanınıyor, posta oturan “bacı”larıyla gurur duyuyor. Nimet Okan ise görünürdeki gurur perdesinin arkasında kalan isyana, Alevi kadınların isyanına dikkat kesiliyor. Bunu yaparken, devlet nezdinde karşılığını bulan Alevi-Sünni ayrımına, Alevilerin kendi içlerindeki dinî-sosyal-ekonomik hiyerarşiye, büyük kentlerde keskinleşen sınıf farkına değinmeyi de ihmal etmiyor. Canların Cinsiyeti, sloganlara-klişelere düşmeden, gerçekleri “keşfetmek” için…
YAZAR Nimet Okan 8 Mart 1972'de Sivas'ta doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Sivas'ta gördü. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde lisans, Antropoloji Bölümü'nde yüksek lisans, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Etnoloji Anabilim Dalı'nda doktora programını tamamladı. Hemşirelik ve folklor araştırmacılığı yaptı. Akademik çalışmaları etnik ve cinsiyete dayalı ayrımcılık üzerinde yoğunlaşmaktadır. Öykü'nün annesidir.
“Çok fena küsüyorum, kararıyorum o insanlara... Mal mülk için ‘O kız, bu oğlan,' diyorlar; ‘Kız ele gidiyor, alıyor götürüyor malı,' diyorlar. Kızı ‘el' görüyorlar.”
“Babam ‘Sünni olmasın, isterse köyümün en kötüsü olsun; yeter ki kızım dışarı gitmesin,' derdi; dediği de oldu.”
Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul… Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor. Okula yazdırılmayan, hekime gönderilmeyen, miras hakkı çoğu zaman gasp edilen kadınların hikâyelerini öğreniyoruz. Canların Cinsiyeti, bizi Alevilik gelenekleri içinden geçirerek onun özel bir koluna, ismini bir kadından alan Anşabacılı topluluğunu keşfe götürüyor.
Tarihi Osmanlı dönemine uzanan bu topluluk da isimlerinden başlayarak cinsiyetlerarası eşitliğe yaptığı vurguyla tanınıyor, posta oturan “bacı”larıyla gurur duyuyor. Nimet Okan ise görünürdeki gurur perdesinin arkasında kalan isyana, Alevi kadınların isyanına dikkat kesiliyor. Bunu yaparken, devlet nezdinde karşılığını bulan Alevi-Sünni ayrımına, Alevilerin kendi içlerindeki dinî-sosyal-ekonomik hiyerarşiye, büyük kentlerde keskinleşen sınıf farkına değinmeyi de ihmal etmiyor. Canların Cinsiyeti, sloganlara-klişelere düşmeden, gerçekleri “keşfetmek” için…
YAZAR Nimet Okan 8 Mart 1972'de Sivas'ta doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Sivas'ta gördü. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde lisans, Antropoloji Bölümü'nde yüksek lisans, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Etnoloji Anabilim Dalı'nda doktora programını tamamladı. Hemşirelik ve folklor araştırmacılığı yaptı. Akademik çalışmaları etnik ve cinsiyete dayalı ayrımcılık üzerinde yoğunlaşmaktadır. Öykü'nün annesidir.