#smrgKİTABEVİ Çarpışma Partisi - 2013
Chuck Palahniuk'un, her zaman olduğu gibi, bir öncekinden daha çılgın bu romanı bir anlamda sözel kişisel tarih. Amerika'nın başına bela kesilip, yürüyen ve konuşan bir kitle imha silahına dönüşen iğrenç mi iğrenç bir tipin, Yedi Bela Öğğk Ca-sey'nin, hayatına giren ya da girmeyip şöyle bir kenarından geçen bir sürü insanın sözlü anlatımıyla, kimsenin hayal bile edemeyeceği eylemlerine tanık oluyoruz.
Öğğk Casey daha küçük yaşta, koklayarak ve tadarak olaylar ve kişiler hakkında çok şey söylemek gibi olağanüstü özelliklere sahiptir. Doğduğu Middleton kasabasının çölünde hayvan yuvalarına kolunu ya da bacağını sokarak kendine kuduz bulaştırır. Çok zeki olmasa bile uyanıktır ve hayatın kanlı, canlı gerçekliğine herkesten farklı yaklaşır. Dolayısıyla yaşadığı aşk bile şiddetli, tiksindirici ve zorlayıcıdır. Elbette, seksidir de. Büyük şehre taşındığında "arabalarla yapılan Dövüş Kulübü" diyebileceğimiz Çarpışma Partisi'ne katılır ve sıra dışı olaylar yaşanmaya devam eder...
Kısacası, roman boyunca yine rahatsız olacaksınız. Bu kitapta, insanların sıradan hayatlarındaki günlük tecrübelerine gizlenmiş aşırılıklar öyle açık, net ve sansürsüz anlatılıyor ki, zaman zaman utanacak, iğrenecek ve dehşete düşeceksiniz. Ama sonunda her zamanki gibi, aklın sınırlarını zorlayan bir yazarı okumanın verdiği mutlulukla hınzır bir gülümseme yayılacak yüzünüze.
Chuck Palahniuk'un, her zaman olduğu gibi, bir öncekinden daha çılgın bu romanı bir anlamda sözel kişisel tarih. Amerika'nın başına bela kesilip, yürüyen ve konuşan bir kitle imha silahına dönüşen iğrenç mi iğrenç bir tipin, Yedi Bela Öğğk Ca-sey'nin, hayatına giren ya da girmeyip şöyle bir kenarından geçen bir sürü insanın sözlü anlatımıyla, kimsenin hayal bile edemeyeceği eylemlerine tanık oluyoruz.
Öğğk Casey daha küçük yaşta, koklayarak ve tadarak olaylar ve kişiler hakkında çok şey söylemek gibi olağanüstü özelliklere sahiptir. Doğduğu Middleton kasabasının çölünde hayvan yuvalarına kolunu ya da bacağını sokarak kendine kuduz bulaştırır. Çok zeki olmasa bile uyanıktır ve hayatın kanlı, canlı gerçekliğine herkesten farklı yaklaşır. Dolayısıyla yaşadığı aşk bile şiddetli, tiksindirici ve zorlayıcıdır. Elbette, seksidir de. Büyük şehre taşındığında "arabalarla yapılan Dövüş Kulübü" diyebileceğimiz Çarpışma Partisi'ne katılır ve sıra dışı olaylar yaşanmaya devam eder...
Kısacası, roman boyunca yine rahatsız olacaksınız. Bu kitapta, insanların sıradan hayatlarındaki günlük tecrübelerine gizlenmiş aşırılıklar öyle açık, net ve sansürsüz anlatılıyor ki, zaman zaman utanacak, iğrenecek ve dehşete düşeceksiniz. Ama sonunda her zamanki gibi, aklın sınırlarını zorlayan bir yazarı okumanın verdiği mutlulukla hınzır bir gülümseme yayılacak yüzünüze.